İşte fırsat karşında ve hayalimde başına inen tacı görebiliyorum. | Open Subtitles | فالفرصة سانحة و قلبي ينبئني بأن تاجاً سيهبط على رأسك؟ |
Bu, çok dar bir fırsat penceresi ve ihtimaller avcıların aleyhinde. | Open Subtitles | أنها فرصة سانحة محدودة و أنّ فرص النجاح قليلة ضد الصيادين. |
Bir fırsat görüyorsunuz ve onu elde etmek için ne yapacağınıza karar veriyorsunuz. | TED | حيث ترى فرصة سانحة أمامك .. وتقرر انك سوف تستغل تلك الفرصة |
- Gelişine yapıştır, işte bu! | Open Subtitles | (رايتشل) سانحة - طارديها, أحسنت - |
Bu bebeğin zeki çıkmak için hala bir şansı var. | Open Subtitles | مازالت الفرصة سانحة لهذا الطفل أن يخرج ذكياً |
Hayaller gercek oldugunda, manzara sadece en ondeki icin degisir. | Open Subtitles | عندما تكون الفرصة سانحة فإن الحظ لا يحالف إلا الشخص المبتكر |
Senin risk olarak gördüğün şeyler benim için fırsat. | Open Subtitles | حيثما تريان المجازفات، أرى الفرصة سانحة. |
- Gaius Baltar'ı haklamak için mükemmel bir fırsat. Bir daha böylesi elimize geçmeyebilir. | Open Subtitles | هذه أفضل فرصة سانحة لنا للنيل من جايس بالتر ربما قد تكون الفرصة الوحيدة |
Büyük bir ekonomik sistem ve sosyal mühendislik için fırsat ele geçirdi. | Open Subtitles | لقد رأوا فى الأمر فرصة سانحة لأعادة تخطيط البلاد أقتصادياً وأجتماعياً |
Böylece başka mağara sakinleri için fırsat yaratmış olurlar. | Open Subtitles | يَخْلقُ فرصة سانحة لسكنةِ الكهفِ الآخرينِ. |
İhtiyacımız olan itirafı alabilmek için elimizde çok küçük bir fırsat var. | Open Subtitles | الشيء الذي نملكه،، هو فرصة سانحة ضئيلة جدا لإنتِزاع الإعتراف |
Bunun gibi başka bir fırsat yakaladığını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن بإمكانك الحصول على فرصة سانحة كتلك. |
Meslektaşlarımızı biraz olsun anlamak için küçük bir fırsat penceremiz var. | Open Subtitles | لدينا فرصة ضئيلة سانحة لنيل بعض البصيرة عن زملائنا |
Jiang Barcelona da hücre evinde kalıyor kendi durumları aşmak için herkesçe fırsat görüyorum. | Open Subtitles | أرى فرصة سانحة للجميع للتغلّب على متاعبنا. |
Bak dostum bu senin için bi fırsat | Open Subtitles | أصغِ لي، إنّها فرصة سانحة لك. لأجلنا جميعاً. |
Sanırım çıkıp biraz hava almak isteyenler için iyi bir fırsat bu. | Open Subtitles | أعتقد بأنها فرصة سانحة للخروج والتمطط، لكل من يحتاج ذلك |
Ve tedavi olayı bir fırsat | Open Subtitles | لهذا المرض واذا حقا يوجد علاج أذن الفرصة لا زالت سانحة انظر الى الجنرال |
Ancak Avrupalılar köleleriyle birlikte geldiklerinde ölüler kötücül bir fırsat gördü. | Open Subtitles | لكن حالما وصل الأوروبيّون بعبيدهم، وجدوا فرصة سانحة. |
- Gelişine yapıştır, işte bu! | Open Subtitles | (رايتشل) سانحة - طارديها, أحسنت - |
Pilotsuz uçakları devre dışı bırakabilirsek ordumuzun tekrar savaşma şansı olabilir. | Open Subtitles | إذا أمكننا القضاء على تلك المركبات الآلية، قد يجد الجيش فرصة سانحة أمامه ليعد إلى القتال. |
Hatirlasana evlat. Manzara sadece en ondeki icin degisir! Mukemmel! | Open Subtitles | لا تنسى يا بُنَي, عندما تكون الفرصة سانحة فإن الحظ لا يحالف إلا الشخص المبتكر |