Cam kırma, okuldan kaçma, kavga çıkarma, polise küfür. | Open Subtitles | كسر نوافذ ، تغيب عن المدرسة رفع الجحيم ، سباب الشرطة |
Yarın saçlarına küfür yazacağım. | Open Subtitles | غداً يمكنني كتابة سباب بالصبغة على شعرهما |
Sana yardım edersem, geçmişte yaptığım yaramazlıklar için tam dokunulmazlık isterim bir de bana, şu ana kadar hiç duymadığım bir küfür öğreteceksin. | Open Subtitles | لو ساعدتكم، أريد حصانة كاملة من عقاب المزحات الماضية والمستقبلية وعليك أن تعلمني كلمة سباب لا أعرفها |
Sadece zenci demenin ırkçı bir hakaret olduğunu söyledim. | Open Subtitles | لقد قلت فقط أن كلمة زنجى تعتبر سباب عنصرى وهكذا كلمة قرود |
Ne zamandan beri siyah maymun demek aniden ırkçı bir hakaret halini aldı? | Open Subtitles | منذ متى أصبحت كلمة قرود سباب عنصرى ؟ |
- Neden? - Çünkü siyah maymun siyah insanlar için kullanılan ırkçı bir hakarettir. | Open Subtitles | لأن كلمة قرود تعتبر سباب عنصرى إذا قيلت أمام السود |
- Kuklaların küfür ettiği oyun mu o? | Open Subtitles | هل هذه المسرحية حيث تقوم الدمى بقول سباب وألفاظ؟ رائع |
Neredeyse bebek fotoğrafçılığı işinden olacaktı sonra annem mutfağa bir tane küfür kavanozu koydu. | Open Subtitles | مما كاد يكلّفه وظيفته كمصوّر أطفال. فقامت أمّي بوضع "علبة سباب" في المطبخ. |
küfür gibi bir şeyler mi var sonunda acaba? | Open Subtitles | هل هناك ... .. هل هناك سباب او شىء كهذا ؟ |
Vay! İçki, ahlaksızlık ve şimdi de küfür mü? | Open Subtitles | خمر، فقدان الاخلاق و الان سباب ؟ |
Bütün gün çok bilinen bir küfür etti durdu. Evet! | Open Subtitles | لقد كانت تتلفظ بكلمة سباب طوال اليوم |
Televizyonda söylenen ağır küfür. | Open Subtitles | سباب فظيع على شاشة التلفاز" |
Biraz küfür yedim. | Open Subtitles | -كان هنالك سباب |
küfür. | Open Subtitles | إنّه سباب |
Büyükannenin sana bunu bir sevgi sözcüğü olarak söylemiş olması ırkçı bir hakaret olduğu gerçeğini değiştirmez. | Open Subtitles | رغم أن جدتك كانت تستخدمها ... كتوبيخ لك إلا أنها مازالت سباب عنصرى |
Ne? Parlak Yahudi de ırkçı bir hakaret. | Open Subtitles | لعنة اليهود " سباب عنصرى أيضاً " |