| Kendini adamış sigortacı için deniz mahsullü spagetti. | Open Subtitles | سباجيتي ديلماري المخصوص جداً لوكيلة التأمين. أوه .. لا .. |
| İçine küçük sosis dilimleri doğranmış spagetti! | Open Subtitles | للعشاء سباجيتي مع قطع صغيرة من الهوت دوج مقطوعة بداخلة |
| Bir tabak spagetti, bir bardak şarap ve bir şarkı hakkınız var. | Open Subtitles | لك طبق سباجيتي وكأس خمر وأغنية |
| Ciappelletto, burada spagetti bekleme. | Open Subtitles | عزيزي تشابيليتو لا تتوقع سباجيتي |
| Bak, demek istediğim... yaptığım onca şey varken, neden,kocama annesi kadar... güzel spaghetti ve köfte yapamadığımı bu kadar kafama takıyorum ki? | Open Subtitles | اسمع كل ما أقوله هو أنا أعطي كل شيء هنا حولي لم أهتم بشدة حول أنني لا أستطيع صنع سباجيتي وكرات اللحم لزوجي بالجودة نفسها التي تصنعها أمه؟ |
| Fakat eğer spagetti bulursan, o yanlış kusmuk. | Open Subtitles | لكن إن وجدت سباجيتي سيكون القئ الخاطئ |
| Biraz spagetti çılgınlığı yaşamalıyım. 20 dakika sonra görüşürüz. | Open Subtitles | أرغب بتناول "سباجيتي" معها كالعادة . سأراكما خلال حوالي ثلث الساعة |
| spagetti benim uzmanlık alanım. | Open Subtitles | -فلتأكل -إنها سباجيتي خاصتي ، أنا أصنعها |
| Üzerinde "spagetti" yazan tuvalete gideyim ben. Umuyorum ki kadınlar tuvaletidir. | Open Subtitles | حسناً, انا سأذهب للغرفة المكتوب عليها "سباجيتي" آمل ان تكون حمّام الفتيات |
| İplerini spagetti yiyormuş gibi hüpletti. | Open Subtitles | أعتبر أن الأربطه كانت سباجيتي |
| Yemek için ciğer ve spagetti var. | Open Subtitles | لدي سباجيتي وكبدة للعشاء |
| ♪ Beni tahrik ediyorsun cinsel olarak ♪ ♪ spagetti ♪ ♪ Favori yemeğimsin ♪ | Open Subtitles | ♫ سباجيتي, أنت طعامي المفضل ♫ |
| Marsha Swan'ın tekir kedisi spagetti iyileşme sürecinde ve tamamen iyileşmesi bekleniyor. | Open Subtitles | قطّ (مارشا سوان) المُخطّط، (سباجيتي) في تحسن ويُتوقّع منه أن يتماثل للشفاء تماماً |
| Kızım Beth, spagetti için çok endişelenmişti. | Open Subtitles | إبنتي (بيث) كانت قلقة للغاية بشأن (سباجيتي) |
| spagetti hakkında komik bir bilgi, aslında spagettiden nefret eder. | Open Subtitles | معلومة طريفة بشأن (سباجيتي) إنها تكره معركرونة الـ(سباجيتي) |
| Muhtemelen adı "spagetti" olduğu için intihar etmiştir. | Open Subtitles | القطّ ربما قتل نفسه لأن إسمه كان (سباجيتي) |
| İki spagetti ve bir tavuk kızartması. | Open Subtitles | اتنين سباجيتي و أصابع فراخ |
| hoş bir spagetti tabağım oldu. | TED | حصلت على صحن سباجيتي جميل (ضحك) |