"سببه" - Translation from Arabic to Turkish

    • sebep
        
    • sebebi
        
    • yüzünden
        
    • nedeni
        
    • bağlı
        
    • olduğu
        
    • kaynaklandığını
        
    • dolayı
        
    • açtığı
        
    • verdiği
        
    • nedenini
        
    • sebebinin
        
    • neden olmuş
        
    • neden olduğunu
        
    Kelimeler, insanların sebep olduğu tahribatların nitelik ve niceliklerini anlatmaya asla yetmeyecek. TED الكلمات لن تكون كافية أبداً لتحديد حجم وطبيعة الدمار الذي سببه البشر.
    Ya hücre hasarına ve çatlaklara aynı şey sebep olduysa? Open Subtitles ماذا لو أن الكسور الضرر الخليوي كان سببه شيء واحد؟
    Çoğu insan için bu stres geçici çünkü sebebi hızlıca çözülüyor. TED بالنسبة للكثيرين، هذا التوتر مؤقت لأن سببه يُحَل بسرعة.
    Ve kalbimin şarkı söyleme sebebi de tüm bu küçük kırıntılar arasından gözüme, ara sıra, bütünleşmiş, tamamen yenilenmiş bir dünyanın parlaması. TED ولو يطرب قلبي, فإن ذلك سببه أن في تلك القطع الصغيرة من حين لآخر, نرى لمحة من الصورة الكبرى , لعالم جديد كلياً.
    Evet, sürekli derine dalmaktan ve basınç yüzünden olur. Open Subtitles نعم، هو سببه الضغطِ الحادِّ مِنْ الغطسِ المتكرّرِ إلى العمقِ.
    Ölüm nedeni yüze yapılan saldırı sonucu büyük miktarda kan kaybı. Open Subtitles الموت كان سببه فقدان الدمّ الهائل بسبب تشويه وجهي.
    Sağlık memuru Şef'in ruhsal durumunun değişmesinin nedeninin kokainin sebep olduğuna inanıyor. Open Subtitles يعتقد الضابط الطبي أن التغير في الحالة النفسية سببه .. تسمم بالكوكايين
    Ancak, insan kaynaklı olanının sadece bu tahriplerin önemli bir kısmını oluşturmakla kalmayıp, aynı zamanda tahriplerin daha da hızlanmasına sebep olduğunu gördüm. TED لكن ما وضح لي أن التدمير الذي سببه البشر والذي لم يسبب فقط جزءا معتبرا من التدمير ولكن في الحقيقة إنه يتسارع.
    Buna sebep olan her şeyi bilmiyorum ama şunu biliyorum. Open Subtitles إننى لا أعرف بعد ما قد سببه و لكنى أعرف
    Ama ölümlerin sebebi vergiler olursa, bir şeyler yanlış demektir. Open Subtitles . لكن عندما يكون الموت سببه الضرائب ، شئ من الفساد
    Cinnet geçirmemin sebebi bu ufak çocuktur. Open Subtitles جنون سببه اضطهادي على يدي هذا الصبي الصغير
    Beyazlığının sebebi güneşin yaptığı kalsinasyon. Open Subtitles البياض يعود سببه للتكلس الذي تتسبب به الشمس
    İçinize doğan bir his yüzünden gemim altüst oldu Ajan Gibbs. Open Subtitles سفينتي بفوضى بسبب ما سببه حدسك الخاطيء ايها العميل جيبز
    Bunun işleri karıştırdığını düşünmüyorum. Böbrekler antibiyotikler yüzünden iflas ediyor. -Belki. Open Subtitles لا أظنه يعقد الأمور الفشل الكلوي سببه المضادات الحيوية
    Bir nedeni yok ama, bir şekilde yapmış olabilirsin ve... kendini suçlu hissediyorsundur. Open Subtitles سعداء جدآ ماذا سيكون سببه لذلك؟ أنا أعتقدت, الله لو انه لم يفعل ذلك اذن أنت ستبدو على الأقل.. مذنب
    Ya menenjite bağlı değil de NF2 kanserine bağlı gelişmişse? Open Subtitles ماذا لو كان سببه السرطان بدلاً من التهاب سحايا الطفولة؟
    Fakat, klasik müzikte bu kadar uykulu hissetmenizin sizden değil, bizden kaynaklandığını düşündünüz mü? TED ولكن هل خطر على بالك أن السبب الذي يجعلنا نصاب بالنعاس مع الموسيقى الكلاسيكية ليس سببه أنت بل سببه نحن ؟
    Daha çok, doğumu teşvik eden kadınları iş gücünde tutan politikadan dolayı. TED وذلك بشكل كبير سببه سياسات ما قبل الولادة خاصتها. أبقى ذلك على المرأة بالفعل ضمن القوّة العاملة.
    Bugün sizlere, sarsıcı olayların yol açtığı derin dönüşümler için bence neyin daha eksiksiz bir çözüm olacağını anlatmak istiyorum. TED لهذا أريد التحدث معكم اليوم عن ما أظن انه وصفة متكاملة تنتج تغير عميق سببه أحداث صاعقة.
    Ortadan kaybolmanın itibarıma verdiği zarardan hiç haberin var mı? Open Subtitles ألديكِ أدنى فكرة عما سببه اختفائكِ ليّ من أضرار لسمعتي؟
    nedenini tam olarak biliyorum. Kamaramın kapısına çıkmıştım. Open Subtitles انا اعرف بالضبط سببه, لقد ذهبت باتجاه باب مقصورتى
    Ahlaksızlığının ve rezil notlarının sebebinin görme bozukluğu olması mümkün mü? Open Subtitles هل من المحتمل أن سوء سلوكك وتدنّي درجاتك سببه نقص في البصر؟
    Bilim adamlarına göre buna, ayın ender görülen bir etkisi neden olmuş olabilir. Open Subtitles يقول العلماء ان تسونامى ربما يكون سببه مِن قِبل ما هم يَصِفونَ كنشاط قمري غير عادي
    Şimdi anladım. O gün çok kötü bir şey olmuş. Ne olduğunu bilmiyorum ama neden olduğunu biliyorum. Open Subtitles شيء فظيع حدث ذلك اليوم ، لا أعرف ما هو لكني أعرف سببه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more