Bu yüzden, Afrika'da benim gibi geç gelişmiş çocukları eğitmek üzere misyoner olarak çalışmaya başladım. | Open Subtitles | و هذا سبب أننى عملت فى أفريقيا كمبشره دينيه أعلم الأطغال الصغار السمر الكثير من النمط المحافظ أكثر منى |
Bu yüzden, Afrika'da benim gibi geç gelişmiş çocukları eğitmek üzere misyoner olarak çalışmaya başladım. | Open Subtitles | هذا سبب أننى أعمل فى أفريقيا كمبشره دينيه أعلم الأطفال الصغار السمر الكثير من النمط المحافظ أكثر منى |
İşte bu yüzden. | Open Subtitles | حسناً ، أنا لم أتقدم قائمة الرواتب وهذا هو سبب أننى أفعل هذا |
Belki bu yüzden, bu küçük dünyaya hükmediyorum... ve sen hala bu önemsiz eski geminin içinde, ufak şeylerin peşinde koşuyorsun. | Open Subtitles | وربما هذا هو سبب أننى أسعى فى هذا العالم الصغير وأنت مازلت بهذه السفينه القديمه الأقرب لصندوق النفايات |
Biliyorum. Bu yüzden de senden benimle gelmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أعرف ، و هذا سبب أننى لم أطلب منك أن تأتى معى |
Bu yüzden çocuklarınızı korumak için fazla hassasım. | Open Subtitles | وهذا هخو سبب أننى سأكون يقظا جدا فى رعاية أطفالك |
Aslında tam da bu yüzden buraya geldim. | Open Subtitles | معك حقْ. هذا بالواقع سبب أننى أتيت هنا لأحدثكم يا رفاق. |
O yüzden en sonda oluşan şey... Şöyle bir şeydi. | Open Subtitles | وهذا هو سبب أننى انتهيتُ بهذا الشئ |
O yüzden bu kadar güzelim. | Open Subtitles | و هذا سبب أننى ظريف للغايه |
İşte bu yüzden çocuk sahibi olmak istemedim. | Open Subtitles | هذا هو سبب أننى لا أريد أطفال |