"سبب وجودنا" - Translation from Arabic to Turkish

• olmamızın sebebi
• olma sebebimiz
• olmamızın nedeni
• olma nedenimiz
• neden buradayız
• bulunma sebebimiz
• bulunmamızın sebebi
• olduğumuzu
• yüzden burada
• yüzden buradayız

Burada olmamızın sebebi bu ancak ilk önce bir oda yapmalıyız.
وهذا هو سبب وجودنا هنا، ولكن يجب علينا أولا إفساح المجال.

Pekala, burada olmamızın sebebi yarışmacılardan bir tanesi,
حسناً، سبب وجودنا هنا أنّ إحدى المتسابقات

Burada olma sebebimiz kontrolden çıkmış olması.
سبب وجودنا هنا أن الأمر خارج عن السيطرة

- Bir şeyler yapmamız gerekmiyor mu? - Hayır, burada olma sebebimiz bu değil.
... ــ اليس علينا أن نفعل ــ لا, هذا ليس سبب وجودنا

Burada olmamızın nedeni de bu.
هذا هو سبب وجودنا هنا سأفوز محبته مجدداً

Bugün burada olma nedenimiz bu değil.
هذا ليس سبب وجودنا اليوم.

Yaşam, ölüm, cennet, cehennem. Varoluş, neden buradayız.
الحياة، الموت، الجنة، النار الوجود، سبب وجودنا

Para buradaki tek ortak bulunma sebebimiz.
المال هو سبب وجودنا جميعا هنا

Bakın, bu size sürpriz olabilir ama burada bulunmamızın sebebi o.
أنظر , قد يُمثل لكَ ذلك مُفاجأة و لكن هذا سبب وجودنا امامكَ الآن.

Burada olmamızın sebebi eski yöntemlerin işe yaramaması.
سبب وجودنا كلنا هنا أن الطرق القديمة قد خيبت أملنا

Gücümün yetmediği bir şeyi. Ama bu uzun zaman önceydi ve burada olmamızın sebebi bu değil.
شئ لا استطيع تحمله ، ولكن هذا كان منذ فترة طويلة ، وهذا ليس سبب وجودنا هنا

Burada olmamızın sebebi Saylonlar değil miydi zaten?
أليس السيلونز سبب وجودنا هنا أساساً ؟

Evet, ama dışarıda olmamızın sebebi bu değil.
نعم، ولكن هذا ليس سبب وجودنا هنا

Burada olma sebebimiz bu değil, Binbaşı.
ذلك ليس سبب وجودنا هنا أيها الماجور

Anlattığınız durum bizim burada olma sebebimiz.
-القصة التي تقولها هي سبب وجودنا هنا بالضبط

Burada olma sebebimiz bu değil ama sana anlatacağım.
ليس هذا سبب وجودنا هنا، ولكني سأسايرك

Sana bir şey göstermek istiyorum. Burada olmamızın nedeni bu.
،أريد أن أريك شيئاً .إنّه سبب وجودنا هنا

Pekala. Burada olmamızın nedeni bu değil.
حسناً , هذا ليس سبب وجودنا هنا

Burada olmamızın nedeni, gerçeği buLmak.
سبب وجودنا هنا هو معرفة الحقيقة

Hakediyorsun. Ama burada olma nedenimiz bu değil.
ولكن هذا ليس سبب وجودنا هنا.

Sonra, bizim neden orada olduğumuzu ve ne yaptığımızı bildiklerini varsaydım.
فحتى ذلك الحين، كنت أفترض انهم يعلمون سبب وجودنا هناك. وما نقوم به.

Benimler tartışmayı bırak. Bu yüzden burada değiliz.
توقف عن مجادلتي هذا ليس سبب وجودنا هنا

İşte bu yüzden buradayız, Alexis. Seninle bunu konuşmak istiyordum.
هذا هو سبب وجودنا هنا، آليكسيز أريد أن أكلمك عن...