Bizimle beraber geliyor musun, Karatahta? | Open Subtitles | ستأتى معنا، يا سبورة ؟ |
Bir Karatahta veya 45 dakikada bir çalan teneffüs zili de istemiyorum. | Open Subtitles | -لا أريد سبورة أو منبه يرن كل 45 دقيقة |
Ayrıca koridordaki ana tahtaya da ileri düzeyde bir Fourier sistemi asacam. | Open Subtitles | لقد وضعت أيضاً نظام رباعى متطور على سبورة الباحة الرئيسية |
Alt tarafı gidip tahtaya "Bayan Flynn"ı silip "Bayan Biggs" yazacaksın. | Open Subtitles | فقط اذهبي الى سبورة الطباشير امسحي "انسة فلين" واكتبي "سيدة بيجز" |
Kapa çeneni! Duyuyor musun bu boku? Kara tahta tırmalanışı gibi. | Open Subtitles | اخرسوا ,هل سمعت ذلك انه مثل المسامير على سبورة |
Gökyüzünde tanrının sizin hayattaki amacınızı yazdığı bir yazı tahtası yok. | Open Subtitles | ليس هناك سبورة في السماء كتب الله عليها وظيفتك , مهمتك فى الحياه |
Bak, tek yaptığın boş bir tahtayı silmekti. | Open Subtitles | انظر, كل ما فعلته هو مسح سبورة فارغة. |
- Bu Karatahta kimin? | Open Subtitles | سبورة من هذه؟ |
Karatahta! | Open Subtitles | سبورة! |
Karatahta! | Open Subtitles | سبورة! |
Bir sınıf dolusu tahtaya bakan birinci sınıf öğrencisi beni bekliyor. | Open Subtitles | لدي فصل مليء بالمستجدين يحدقون في سبورة ذات مسلاط |
Yeni ve eski arkadaşlarımın katkılarıyla, terk edilmiş evin bu yanını kocaman bir kara tahtaya çevirdim ve şu boşluk doldurma cümlesini yazdım: "Ölmeden önce ... istiyorum" | TED | وبمساعدة من الأصدقاء القدامى والجدد، حولت جانبا من هذا المنزل المهجور إلى سبورة عملاقة ورسمت عليها بقالب مع جملة "املأ الفراغ": "قبل أن أموت، أريد أن... " |
Kapa çeneni! Duyuyor musun bu boku? Kara tahta tırmalanışı gibi. | Open Subtitles | اخرسوا ,هل سمعت ذلك انه مثل المسامير على سبورة |
tahta silgilerini birbirine çarpmayı önerecektim ama burada tebeşir tozlu silgi kullanmıyorsunuz, o zaman-- | Open Subtitles | كنت سأقترح أن تضرب مساحتي سبورة معاً لكنكم غالباً لديكم مساحات جافة , لذا.. |
Bu durum için bir tahta hazırlamıştım. | Open Subtitles | لدي سبورة جاهزة لهذا في مثل هذه المناسبات |
Ama kendisi vizyon tahtası ve "hayallerim" diyen biri bunun için onu yargılayalım. | Open Subtitles | لكنّها النّوع من النّاس التي لديها سبورة خيال وتقول مساحة أحلام، لذا لنحكمها على هذا. |
Eşim bir yazı tahtası aldı. | TED | اشترت زوجتي سبورة. |