"سبير" - Translation from Arabic to Turkish

    • Speer
        
    • Sper
        
    • Speyer
        
    Emma Dill, 48.000, Clarence Speer, 20.000 ve Jasper Lamar Crabb 100.000 dönümlük arazi satın almışlar. Open Subtitles 12,000. كلارن سبير 5,000. جاسبر لامار كراب 25,000 هكتار.
    Mimari şaheserlerinizden birisi değil, Speer. Open Subtitles ليس بالضبط واحد من روائعك المعمارية، سبير
    Hava Kuvvetleri boş depolarla havalanamaz, Speer. Open Subtitles اللوفتواف لا تستطيع التحليق من دون وقود، سبير
    Reich'in mimarı, Hitler'le uzun yürüyüşlere çıkan kişi Albert Speer. Open Subtitles وللمهندس المعمارى رايخ و البرت سبير الذى يذهب سيراً على الأقدام مع هتلر لفترة طويلة
    Sper'e girip şu yaşlı herifi araştıracağım. Open Subtitles أمل ان الحق بطائرة اريد ان اذهب الى (سبير) للتحقق من كبير
    Speyer ile ilgili hatırladığım tek şey sizinle tanışmış olmanın verdiği memnuniyetti, Bayan Schlegel. Open Subtitles ما أتذّكره تمامــاً بشأن "سبير" كان لشرف عظيم اللقاء بكِ، آنسة (شليغل).
    Speer, Alman savas endüstrisine yeni bir ivme verir. Open Subtitles اعطى سبير اهميه جديده لصناعه الحرب الالمانيه
    "Beni görmeden Albert Speer'in gitmesine izin vermeyeceksiniz." dedim. Open Subtitles قلت لهم: "لا تدعو ألبرت سبير يرحل قبل أن يودعني"
    Albert Speer Nuremberg Mahkemeleri'nde 20 yıllık hapse mahkûm edilmiştir. Open Subtitles وحكم على ألبرت سبير في محاكمات نورمبرغ ... ب 20 سنة سجن.
    Seyirciler içinde, esrik görünen kisi Albert Speer. Open Subtitles بين الحضور كان مبتهجا بدا البرت سبير
    Mimar, Albert Speer. Open Subtitles المهندس المعماري هو ألبرت سبير.
    Sanırım iyice umudunu kesmişsin, Speer. Open Subtitles أصابك اليأس كثيرا، سبير.
    Führer'i büyük bir hayal kırıklığına uğratmışsın, Speer. Open Subtitles القائد لا يتفق معك، سبير.
    İnancın yok, Speer. Open Subtitles أنت لا تؤمن بهذا، سبير.
    Bakan Speer. Open Subtitles وزير الرايخ السيد "سبير".
    Speer. Open Subtitles سبير
    - Speer. Open Subtitles سبير.
    Speer daha sonra şöyle demiştir: Open Subtitles :يقول سبير
    Tamamdır, dinle, yarın Sper'den çıkabilir misin? Open Subtitles حسناً , استمع هل يمكنك الذهاب الى (سبير) غداً
    - Sper'de mi takılacaksın? - Hayır. Open Subtitles هل ستبقى في (سبير) لا
    Speyer'de tanıştığımızdan bu yana. Open Subtitles منذُ أن ألتقينا في "سبير".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more