"ستأتي معنا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bizimle geliyorsun
        
    • Bizimle geliyor
        
    • Bizimle gelecek
        
    • Bizimle gelir
        
    • Bizimle gelin
        
    • Bizimle geleceksin
        
    • bizimle geleceksiniz
        
    Bizimle geliyorsun, bu işi çabuk bitirmeliyiz. Open Subtitles اخبره اننا مدراء امنيون ستأتي معنا علينا القيام بهذا بسرعة
    Hollywood partilerini sevmemen bizi ilgilendirmez. Sende Bizimle geliyorsun. Open Subtitles نحن لانتهتم اذا لم تعجبك حفلات هووليود أو لا ,أنت ستأتي معنا.
    Tamam, ukala, Bizimle geliyorsun. Open Subtitles أجل، حَسنًا، أيّها الذكي، أنت ستأتي معنا
    Üzgünüm ama kız arkadaşımı yemeğe çıkarmak zorundayım... ve anneside Bizimle geliyor. Open Subtitles آسف، عليّ أن آخذ فتاتي الى عشاء وأمها ستأتي معنا
    Beyefendi, gitmemiz gerek. Bizimle geliyor musunuz? Open Subtitles سيدي , علينا الذهاب هل ستأتي معنا أم لا ؟
    Araba Bizimle gelecek profesör. Open Subtitles حسناً، السيارة ستأتي معنا أيها البروفيسور
    Bizimle geliyorsun. Open Subtitles أنتَ , ستأتي معنا , هاه؟ أوصلهُ معك , هاه؟
    - Bizimle geliyorsun. - Ona zarar vermeyin. Burada değildim. Open Subtitles ـ أنت ستأتي معنا ـ لا تأذيها لم أتواجد هنا أبدا
    Bizimle geliyorsun. Open Subtitles وتعري العزل من منه أنت ستأتي معنا
    Öyleyse bile Bizimle geliyorsun. Open Subtitles كُن ذلك كالفمّ المفتوح، أنت ستأتي معنا.
    - Bu yüzden sende Bizimle geliyorsun. - Ne? Open Subtitles ـ لهذا السبب ستأتي معنا ـ ماذا ؟
    Bizimle geliyorsun. Open Subtitles أنك ستأتي معنا الان
    Martinique'ye uçmayı planlıyoruz Bizimle geliyor musunuz? Open Subtitles نحن نخطط للسفر إلى مارتينيك, ستأتي معنا صحيح؟
    - Onu bırakmalıyız. - Bizimle geliyor. Open Subtitles ـ يجب علينا تركها ـ ستأتي معنا
    - Bizimle geliyor musun? Open Subtitles ـ هل ستأتي معنا ؟
    - Bizimle geliyor musun? Open Subtitles هل ستأتي معنا ؟
    Sen doğruları yapan bir adam olduğuna göre kız, o da Bizimle gelecek çünkü Tanrı korusun ormanda bizi atlatacak olursan ölümü senin yüzünden olacak. Open Subtitles لأني أراك تتصرف بشهامه فإن الفتاه ستأتي معنا لأنك و حاشا لله لو حاولت خداعنا في الغابه فستتسبب في مقتلها هل فهمت؟
    Sen beni de Esha'yı da tanıyorsun. Esha'da Bizimle gelecek. Open Subtitles تعرفني وتعرف إيشا أيضا إيشا ستأتي معنا
    Brandy Bizimle gelecek. O olmazsa kız kardeşi Tisla para verir. Open Subtitles ولكن (براندي) ستأتي معنا و إذا لم تأتي، (تيسلا) أختها ستأتي
    Bizimle gelir misin? Open Subtitles ديميتريوس وانا تسألنا ان كنت ستأتي معنا
    Komsomol'a gidiyoruz. Bizimle gelin. Open Subtitles نحن ذاهبون للمعبد ستأتي معنا
    - Gidersek sen de Bizimle geleceksin. - Hayır, anlamıyorsunuz. Open Subtitles عندما نذهب ستأتي معنا - لا ,انت لا تفهمين -
    O halde, bizimle geleceksiniz. Open Subtitles في هذه الحالة، ستأتي معنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more