Ayrıca nasıl olacağı umrumda değil, ama eski işimi geri istiyorum. - Tamam. | Open Subtitles | وبغض النظر عن النتيجة التي ستؤول إليها فأنا أريد سترجاع وظيفتي القديمة |
O bölümü çekerken nasıl bir şey olacağı konusunda bir fikrim yoktu. Tabii bu kadar etkili olacağını da bilmiyordum. | Open Subtitles | وأثناء تصويرها، كنتُ لا أزال أجهل إلى أين ستؤول بالطبع ولم أعرف أنّها ستكون قويّة |
Onu geri alamazsak bize ne olacağı konusunda endişeliyim. | Open Subtitles | لو لم يكن لدينا ذلك، فأنا قلقة حيال ما ستؤول إليه علاقتنا |
Bu şekilde olacağı aklıma bile gelmemişti. | Open Subtitles | لم يكن لدي أي فكرة أن الأمور ستؤول إلى هذا |
Spector'un durumunun ne olacağı belirsiz. | Open Subtitles | ما ستؤول عليه الأمور مع "سبيكتور" ليس واضحًا. |
Nasıl olacağı hakkında. | Open Subtitles | فقط .. ما ستؤول عليه الأمور |