| Roger Stanton, ABD topraklarına bir nükleer bomba koymaktan doğrudan sorumlu. | Open Subtitles | روجر ستانتون مسئول مباشر عن وضع قنبلة نووية في الأراضي الأمريكية |
| Ron Wieland'ın gözaltından kaçışı, bunlar Stanton geldikten sonra oldu. | Open Subtitles | وهروب ويلاند من الحجز كل هذا حدث بعد وصول ستانتون |
| Stanton masum çıkar ve o bomba patlarsa, milyonların ölümünden sorumlu olacaksın. | Open Subtitles | اذا ظهرت براءة ستانتون وانفجرت القنبلة سيقع عليك اللوم في موت الملايين |
| Stanton'ın kodunu paylaşan yarım düzine adamı var. Onu nasıl tespit edeceğiz? | Open Subtitles | ستانتون لديه درزنه من الموظفين الذين يشاركونه الكود ، كيف سنثبت ذلك |
| Ve, son olarak, kum havuzunda bulduğumuz kanın Elliot Stanton'a ait olduğunu. | Open Subtitles | و، في نهاية المطاف، وأنه كان الدم إليوت ستانتون وجدنا في رمل. |
| NasıI? Görgü tanığı Elliot Stanton ile Ben Hatfield'in tartışığını söylüyor. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى إليوت ستانتون مستمرة في ذلك مع بن هاتفيلد. |
| Stanton ve ben iki yaşındayken, annemiz onun kafasına vurmuş. | Open Subtitles | عندما كنا انا و ستانتون توأمان امي اسقطته على راسه |
| Bn. McCardle, General Stanton'dan bir bazuka isteyelim. | Open Subtitles | آنسة مكرادل، اطلبي من الجنرال ستانتون استعارة بازوكا |
| Ben burada değilken, Bay Terwilliger Bay Howell ya da Bay Stanton'ı ara. | Open Subtitles | إذا لم أكن هنا فتستطيع أن تسأل السيد تير ويلجر السيد هويل أو السيد ستانتون. |
| Olabildiğine basitçe Bay Stanton, bize bugün olanları anlatın. | Open Subtitles | بالتفصيل سيد ستانتون .. أخبرنا ماذا حدث بالظبط لك اليوم؟ |
| Bay Stanton'ın gördüklerinizden çok fazla söyleyeceği vardı. | Open Subtitles | سيد ستانتون كان يقول كلام أكثر مما رأيته الآن |
| Ama bu Roger Stanton'ın bana Mercan Yılanı grubu ve... bombadan bahsetmesini değiştirmiyor. | Open Subtitles | ولكن روجر ستانتون أخبرني ب فريق الأفعى المرجانية و مكان القنبلة .. من أين يمكن أن تأتينا هذه المعلومات؟ |
| Stanton'ı kovmak karmaşaya yol açar. Bütün ajanslar ona rapor veriyor. | Open Subtitles | اعتقال ستانتون سيحدث فوضى كل الوكالات ترسل التقارير اليه |
| Bana Stanton ve Albay Samuels arasında bir bağlantı bul. Ve çabuk ol. | Open Subtitles | ابحث عن دليل بين ستانتون وصموئيل ، وجده لي بسرعة |
| Roger Stanton tarafından verilmiş ve duyurulmamış bir emir. | Open Subtitles | وهناك عيون اكدت ان الامر كان من جورج ستانتون |
| Ama Stanton, son birkaç saatte OPCOM'u kullanarak Albay Samuels'ı aramış. | Open Subtitles | قبل ان يستعملها ستانتون للاتصال بالكولونيل صموئيل منذ عدة ساعات |
| Adalet Bakanlığı'nda herkes Stanton'a karşı olan kanıtın işe yaramayacağını düşünüyor. | Open Subtitles | ان رأى الاجماع ان الدليل لايكفى لادانة ستانتون |
| Stanton'ın bomba hakkında bildiğini öğrenmek için ne gerekiyorsa. | Open Subtitles | يجب ان نعرف ما يعرفه ستانتون عن القنبلة مهما تكبدنا الامر |
| Neden Stanton hakkındaki kararını söylemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تخبريني فقط ما فعله بأمر ستانتون |
| Bay Stanton, Başkan'ın emriyle sizi Amerika Birleşik Devletleri'ne komplo düzenlemek ve vatana ihanetten tutukluyorum. | Open Subtitles | بامر من الرئيس تلقيت امر باعتقالك سيد ستانتون للمؤامرة بارتكاب خيانة ضد الولايات الامريكية |
| Tamam, Stainton raporu üst sıra koydu. | Open Subtitles | حسناً، (ستانتون) يتولى أمر التقارير الطبية |