"ستبحث" - Translation from Arabic to Turkish

    • arıyor
        
    • bakacaksın
        
    • bulup
        
    • bakacak
        
    • bulacak
        
    • bakacağı
        
    • arayacaktır
        
    • arar
        
    • aramaya
        
    • arayacak
        
    • arayacaksın
        
    Ev mi? Bir saate kalmaz Roma'daki bütün carabinieri ler seni arıyor olacak. Open Subtitles كيف وفي خلال ساعة روما بأسرها ستبحث عنك؟
    Hangi şehre bakacaksın, Coney Island'a mı? Open Subtitles اين ستبحث في المدينه؟ مدينه الالعاب؟
    İş bulup kredi çekerek ona ev mi alacaksın? Open Subtitles ستبحث عن عمل وتوفر المال لتشتري لها منزل؟
    Olmamı istediği yer dışında her yere bakacak. Open Subtitles ستبحث في كلّ مكان عدا المكانِ الذي تريدني فيه
    Bana çalışacak yeni bir yer bulacak mısın? Open Subtitles هل سيكون هذا كافياَ؟ هل ستبحث لي عن وظيفة جديدة؟
    Kötü Kraliçe'nin bakacağı ilk yer orası olur. Open Subtitles إنّه أوّل مكانٍ ستبحث فيه الملكة الشرّيرة.
    Polisler bu arabayı arayacaktır. Ondan kurtulmalıyım. Open Subtitles الشرطة ستبحث عن هذه السيارة يجب أن أتخلص منها
    Bir gün senden ayrılsam beni Mardar gibi arar mısın? Open Subtitles إذا تركتك في أحد الأيام فهل ستبحث عني؟ مثل ماردار؟
    Polisler seni aramaya geliyor,bu seni hayatının sonuna kadar içeri tıkacak. Open Subtitles الشرطة ستبحث عنك , هذا سوف يبعدك كثيراً . عن حياتك
    Düşman denizaltılarının da bizi arıyor olacaklarını unutmamalıyız. Open Subtitles لا يجب أن ننسى بأن غواصات العدو ستبحث عننا
    Aynasızlar bir adam ve dev bir tavuk arıyor olacaklar ama iki tane dev, yarım tavuk arıyor olmayacaklar. Open Subtitles الشرطة ستبحث عن شاب ودجاجة عملاقة لكنهم لن يبحثوا أبداً عن نصف دجاجتين عملاقتين
    Polis bunu yaptığını düşünmüyorsa onu neden arıyor? Open Subtitles لمَ ستبحث الشرطة عن ذاك الرجل لو كانوا يظنوا أنّه لم يفعلها بالمقام الأول؟
    Yarın tekrar bakacaksın. Open Subtitles انت ستبحث مرة اخرة غدا
    Nerelere bakacaksın? Open Subtitles أين ستبحث ؟
    Bütün günü pijamanın içinde mi geçireceksin yoksa Marian Matthews'i bulup BlueBell'in başka hiçbir yere benzemediğini anlatıp günü mü kurtaracaksın? Open Subtitles أستقضي هذا اليوم في بجامتك او , ستبحث عن مارين ماثيوس وتقنعها بأن بلوبيل بلدة لها حقوق وترفض الأرتباط ؟
    Yani buna bakacak mısın? Open Subtitles إذا هل ستبحث في هذا؟
    Çok sıkıcı." Peki yeni iş bulacak mısın? Yoo! Ama mızmızlanmaya devam! TED ولكنك ستبحث عن واحدة جديدة؟ لا! ستنخدع بشأن ذلك الشيء.
    O yüzden sadece kız kardeşinin bakacağı bir yere sakladı. Open Subtitles لذا فإنّه خبّأه في المكان الوحيد الذي عرف أنّها ستبحث فيه.
    Ayrıca parola gerekmeyecek, mikrofon takmayacağız çünkü üstünü arayacaktır. Open Subtitles وأنت لا تحتاج إلى كلمة مرور ولن يتم وضع جهاز للتنصت على حديثكم على جسدك لإنها ستبحث عن ذلك الأمر
    Arkadaşlarınız veya aileniz kayıp olduğunuzu bildirirler, polis gelip sizi arar, medya bilir, muhtemelen lamba direklerinde resimleriniz olur. TED أصدقائك أوعائلتك سيُبلغون عن فقدانك، ستبحث عنك الشرطة، وسيعلم الإعلام، وتُلصّق صورتك في الشارع على أعمدة المصابيح.
    Böyle bir yorum daha yaparsan, yine iş aramaya başlarsın. Open Subtitles إن تفوهت بتعقيب آخر كهذا ستبحث عن وظيفة أخرى
    arayacak ama bulamayacak. EEG çektin mi? Open Subtitles ستبحث لكن لن تجد هل أجريت مخطط لكهربائية الدماغ؟
    Aynı zamanda, evde gizlenmiş olabilecek programı arayacaksın. Open Subtitles بينما هم هناك، أنت ستبحث عن البرنامجِ المخفي أيضاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more