"ستتعافى" - Translation from Arabic to Turkish

    • iyileşecek
        
    • iyileşeceğini
        
    • Kurtulacak
        
    • iyileşeceğine
        
    • İyileşip iyileşmeyeceğini
        
    Ellen iyileşecek, ama olabilir mi şimdi eskiden olduğu kişi gibi? Open Subtitles إلين ستتعافى , لكن إذا هي لن تكون كما كانت ؟
    Çok kan kaybetmiş, şu an durumu stabil. İyileşecek. Open Subtitles فقدَت دمًا كثيرًا، ولكنّ حالها مستقرّة، ستتعافى
    Duman ciğerlerine girmiş ama zamanla iyileşecek. Open Subtitles لقد دخل الدُخّانُ إلى رئتيْها، ولكنّها ستتعافى مع الوقت.
    İyileşeceğini söylediler. - Sahi mi? - Evet. Open Subtitles و الثالثة أصابت رأسها لكنها ستتعافى كلياً
    Evet onu getireceğim o Kurtulacak . Bizim biraz sabıra ihtiyacımız var. Open Subtitles سأحضرها لأنها ستتعافى ، نحتاج فقط أن يكون عندنا قليلاً من الصبر
    Tamamıyla iyileşeceğine inanıyorum fiziksel ve zihinsel olarak. Open Subtitles أعتقد أنها ستتعافى كلياً جسدياً ونفسياً.
    Şu aşamada tamamen iyileşip iyileşmeyeceğini söyleyemem. Open Subtitles لا أستطيع تأكيد أنها ستتعافى بالكامل
    Yaraların birkaç gün içerisinde iyileşecek. Bileğimse aylar sürecek. Open Subtitles .إصاباتك ستتعافى خلال أيام .كاحلي سيحتاج شهور للتعافي
    Kesiklerin çoğu yüzeysel, o yüzden çabuk iyileşecek. Open Subtitles معظم الجروح سطحية ستتعافى منها في أقرب وقت
    Beş dakika içinde mucizevi bir şekilde iyileşecek bence. Open Subtitles أعتقدها ستتعافى معافاةً أعجوبيّة خلال 5 دقائق.
    Şükürler olsun ki Sarah tamamen iyileşecek gibi gözüküyor. Open Subtitles لحسن الحظ, يبدو أن ساره ستتعافى كلياً
    Sonrasında ise mucizevi bir şekilde iyileşecek. Open Subtitles بعد ذلك ستتعافى بسرعة وكأن شئاً لم يكن
    İyileşecek değil mi? Open Subtitles ستتعافى ، صحيح ؟
    Ağzı yavaş iyileşecek. Open Subtitles ستتعافى ثقوهها ببطء
    - Ama tamamen iyileşecek. Open Subtitles -لكنها ستتعافى بالكامل
    Tamamen iyileşecek. Open Subtitles ستتعافى كلياً
    Doktor önümüzdeki bir kaç saatin kritik olduğunu söylüyor ama Victoria'nın iyileşeceğini düşünüyor. Open Subtitles الطبيب يقول بأن الساعات المقبله القادمه خطيـره ولكنه يتوقع بأنها ستتعافى
    Kardeşim, annemin çabucak iyileşeceğini söylüyor. Open Subtitles أخي يقول أنها ستتعافى بسرعة
    - Karım nasıl? Kurtulacak ama ciddi bir kafa travması geçirmiş köprücük kemiği kırık ve iç kanaması var. Open Subtitles ستتعافى و لكنها أصيبت بارتجاج و هناك نزيف داخلي
    Ama iyileşeceğine eminim. Open Subtitles ولكن أنا واثق أنها ستتعافى

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more