Ama anlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | لكنني كنتُ أعلم بأنك ستتفهم الأمر. |
Herkes bir kenara, senin anlayacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ظننت أنك ستتفهم الأمر أفضل من الجميع. |
Yaşadıklarını da düşününce, eminim anlayışla karşılayacaktır. | Open Subtitles | ،حسناً، أنا واثق أنها ستتفهم الأمر نظراً لما مررتِ به |
Kolay olmayacak ama anlayışla karşılayacaktır. | Open Subtitles | لن يكون ذلك سهلا . ولكنها ستتفهم الأمر |
Böylece daha kolay Anlar. Danny, Rebecca'nın doktoru kimdi? | Open Subtitles | ستتفهم الأمر بسهولة أكثر دانى" , من هو طبيب "ريبيكا" ؟" |
Annem bile beni Anlayacaktır, çünkü ölürsem bir kralla evlenemem ve eve bir ordu götüremem. | Open Subtitles | حتى أمي ستتفهم الأمر لأنني لا أستطيع جلب الجيوش لبلدي ولايمكنني الزواج من ملوك ، إن كنت ميتة |
anlayacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنك ستتفهم الأمر |
Ama anlayacağını biliyorum. | Open Subtitles | لكن أشعر أنك ستتفهم الأمر |
Joyce ne düşünür diye endişeleniyorsan eminim bunu anlayışla karşılayacaktır. | Open Subtitles | حسنا إذا كان يعتريك القلق مما ستظنه (جويس ) أنا متيقن من أنها ستتفهم الأمر |
Eminim anlayışla karşılayacaktır. | Open Subtitles | أنا موقن بأنها ستتفهم الأمر |
Böylece daha kolay Anlar. Danny, Rebecca'nın doktoru kimdi? | Open Subtitles | ستتفهم الأمر بسهولة أكثر دانى" , من هو طبيب "ريبيكا" ؟" |
- Laura zeki kızdır. Anlar. | Open Subtitles | لورا" فتاة ذكية" ستتفهم الأمر |
Anlar mutlaka. | Open Subtitles | ستتفهم الأمر |
Onunla görüşmesini sağla, o Anlayacaktır. | Open Subtitles | دعيه يقابلها ، هى ستتفهم الأمر |
Ben de gitmek istemiyorum. - Anlayacaktır. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب، أيضا. ستتفهم الأمر. |
Ayrıca annem Anlayacaktır. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك، أمي ستتفهم الأمر |