"ستتمنين لو" - Translation from Arabic to Turkish

• Keşke
• olmayı

Bak, atlasan iyi edersin çünkü seni elime geçirdiğimde Keşke yapsaydım diyeceksin.
أخبرك خير لك أن تقفزى لانى لو أمسكت بك ستتمنين لو فعلتى

Sürülebilir. Ama yakaladığında, Keşke evde kalsaydım dersin.
نعم يمكنني تعقبهم لكن لو أمسكتهم كنت ستتمنين لو بقيت في المنزل

İşte tam o anda Keşke Chuck'la eğlenceli bir gece yaşasaydım diye iç geçireceksin.
وبتلكَ اللحظة ستتمنين لو أنكِ قضيتي ليلة أخيرة مُمتعة معي

"Keşke müebbede değil, idama mahkum olsaydım."dersin.
أو ستتمنين لو حُكم عليكِ بالإعدام وليس السجن المؤبد.

Çünkü bekâretinizi bir kamyonetin arkasında, Guns'n Roses çalarken, Junior adında nefesi kötü kokan birine verdiğinizde, annenizin, "Sen bedava dondurma dağıtırken kimse dondurma kamyonu satın almaz" sözünü dinlemiş olmayı dilersiniz.
في مؤخرة الشاحنة, فإنكي ستتمنين لو أنكي أستمعتي إلى ماقالته أمك " لا أحد سيشتري شاحن الآيسكريم عندما توزعين ذلك مجانا"

Bu kapı tokmağı değil ama seninle işim bittiğinde Keşke o olsaydı diyeceksin.
هذا ليس مقبض الباب و لكن عندما يقضي عليكِ ستتمنين لو كان مثل المقبض

Günün birinde geçmişe bakıp Keşke bu kadar hızlı büyümeseydim diyeceksin.
في أحد الأيام ستتمنين لو أنه لم يحدث سريعا

"Keşke çıkmasaydım diyeceksin."
ليخبرني بشيء تافه " ستتمنين لو انكي بقيتي هناك "

"Keşke çıkmasaydım diyeceksin."
" ستتمنين لو انكي بقيتي هناك "

Keşke bu doğru olsaymış diyeceksin.
ستتمنين لو كان هذا صحيحاً

Yapmış olmayı dileyeceksin. Beni öldürmüş olmayı.
ستتمنين لو أنكِ قتلتني

Hayır, ölmüş olmayı dileyeceksin.
كلا. ستتمنين لو كنتِ ميتة.

Ya onu öldür... ya da onu bırak, ve Milos'un seni bulması riskini al... sonra artık ölmüş olmayı dilersin.
أو تطلقي سراحه وتخاطري بأن يجدك (ميلوش)، وحينها ستتمنين لو أنك ميتة