"ستحبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bayılacaksın
        
    • seveceksin
        
    • beğenir
        
    • seversin
        
    • bayılacak
        
    • hoşuna gidecek
        
    • seveceğini
        
    • beğenecek
        
    • seveceksiniz
        
    • beğeneceksin
        
    • Bayılacaksınız
        
    • seveceğine
        
    • Beğeneceğini
        
    • hoşuna giderdi
        
    Güney Fransa"ya, ahbap. Lüks otel. Bayılacaksın. Open Subtitles الى جنوب فرنسا يا صديقي الى الفندق ، ان ستحبه
    Bayılacaksın. Fransa'ya gidemezsiniz. Open Subtitles الى جنوب فرنسا يا صديقي الى الفندق ، ان ستحبه
    Oh, gelip görmen için sabırsızlanıyorum, sen de seveceksin. Open Subtitles أوه ، لا أستطيع الانتظار لتأتي لتراه , ستحبه حقا
    beğenir mi sence? Open Subtitles هل تعتقد بأنها ستحبه .. ؟
    Ottavio amcayla tanışmalısın. Onu seversin, bizim dilimizden anlar. Open Subtitles يجب أن ترى عمى أوتافيو ستحبه,فهو يرى الأمور مثلك
    Kamp yapma fikri harika! Buna bayılacak! Open Subtitles -أعتقد أن المخيم سيكون جميلا, و ستحبه هي
    Senin için güzel bir şeyler giymek istiyorum hoşuna gidecek bir şeyler. Open Subtitles أُريدُ أن أرتدى شئ لطيفِ لَك شئ ستحبه
    Bir zamanda yolculuk filmi. seveceğini düşünüyorum. Open Subtitles هذا وقت السفر عبر الزمن أعتقد بأنك ستحبه
    Yemekten döner dönmez alacaksın ve Bayılacaksın. Open Subtitles . بعد العودة من الغداء , سيكون لديك هذا و ستحبه
    Bu kısma Bayılacaksın bence. Open Subtitles و هذا هو الجزء الذي أعتقد إنك ستحبه حقاً.
    Götsurat'la tanışmanı çok istiyorum. Ona Bayılacaksın. Alo? Open Subtitles لا أطيق الانتظار لمُقابلته ستحبه كثيراً.
    Çok seveceksin. Kimse sana ne zaman yatağa gideceğini söylemeyecek. Open Subtitles ستحبه لا أحد يخبرك متى تذهب للنوم
    Onu çok seveceksin. Her türlü konfora sahip. Open Subtitles وانك ستحبه به كافة وسائل الراحة
    Şimdi sıra sende. seveceksin. Open Subtitles والآن دورك، ستحبه
    Sana beğenir demiştim. Open Subtitles أخبرتك انها ستحبه
    Mağazadaki adam bir tane daha önerdi. Bunu sen de seversin. Open Subtitles الرجل في المتجر أراني واحد آخر أنت ستحبه
    Bence ona bayılacak. Open Subtitles يا رجل، أعتقد أنها ستحبه. آمل ذلك.
    Sana bir şey aldım ve bence hoşuna gidecek. Open Subtitles احضرت لك شيء و اعتقد أنك ستحبه
    Oradaki oteli seveceğini biliyorum. Open Subtitles اعلم أن هذا النزل الضخم الذي ستحبه.
    Bakalım sen onu beğenecek misin? Open Subtitles -ولكن المشكله هي, هل ستحبه انت.. ؟
    Şefin spesiyalitesi. Çok seveceksiniz. Open Subtitles واحد من أختصاصات الطباخ , أنت ستحبه
    Eminim beğeneceksin. Open Subtitles أعتقد أنك ستحبه
    Çok güzel, Bayılacaksınız. Open Subtitles انتظر حتى تراه انه جميل ، ستحبه
    Orduya katılmak istemediğini biliyorum, ama bir kere katılırsan, seveceğine eminim. Open Subtitles أعلم أن ليس لديك أية رغبة فى الالتحاق بالجيش ولكن بمجرد إنضمامك اليه ستحبه
    Beğendin. Jane Austen'ı beğendin. Beğeneceğini biliyordum. Open Subtitles (لقد أحببته, لقد أحببت (جين أوستن عرفت أنك ستحبه
    - Hatta hoşuna giderdi. Open Subtitles ستحبه نوعاً ما.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more