Sorun değil, pek iyi günümde değildim, ama haftaya geliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أجل ، لم يكن الأفضل لكنك ستحضرين لقاء الأسبوع المقبل ، صحيح؟ |
Ama "Sweet 16" doğum günüme geliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أمازلت ستحضرين إلى حفلة ميلادي السادس عشر ؟ |
Ve sanıyorum ki sen de yeni oğlancığını dansa getireceksin.. | Open Subtitles | و أنا أعتقد أنّكِ ستحضرين فتاكِ الجديد في الحفلة الراقصة |
Ben eğirme makinesinde çalışırken bana taze saman getireceksin. | Open Subtitles | ستحضرين لي قصباتٍ جديدة عندما أغزل على العجلة. |
Neyse, bunları monte edecek birileri gelecek mi? | Open Subtitles | بأيّة حال، هل ستحضرين عاملاً ليركّب هذه؟ |
Büyük bir düğün yapacağım sen de orada olacaksın. | Open Subtitles | و ، صحيح ، سأحظى بحفل زفاف كبير و ستحضرين حفل الزفاف ذاك لأنّكِ ستكونين شاهدتي عليه |
Duruşmaya geleceksin ama, değil mi? - Tabii. | Open Subtitles | لكنكِ ستحضرين محاكمتكِ رغم ذلك، صحيح؟ |
Çamaşırcını da mı getiriyorsun? | Open Subtitles | هل ستحضرين غسالتِك؟ |
Katılır mısın | Open Subtitles | هل ستحضرين |
Senin de Geleceğini bilmiyordum. Merhaba hayatım. | Open Subtitles | لم أكن أعرف بأنك أنتِ أيضا ستحضرين يا نينا |
Sen de geliyorsun. | Open Subtitles | ستحضرين أيضاً، سنقضي أمسية السبت معاً |
Elbette geliyorsun. Ben biraz gidip iğrenç müzik alayım. | Open Subtitles | بالتأكيد ستحضرين سأحضر الموسيقى التافهة |
Bu akşam geliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | إذاً، أنتِ ستحضرين الليلة، أليس كذلك؟ |
Gazeteyi kapıp getireceksin ve halıyı temizliyor olacaksın... | Open Subtitles | , ستحضرين الجريدة . . و تنظفين السجادة |
Canelita. Dönerken bir araba da getireceksin. | Open Subtitles | عزيزتى ، ستحضرين السياره مره أخرى |
Bugün sandığımı getireceksin. | Open Subtitles | ستحضرين لي الصندوق اليوم، هذا شأنكِ |
Yarın akşam babanın doğum günü yemeğine gelecek misin? | Open Subtitles | ستحضرين لحفلة عيد ميلاد والد, ليلة الغد؟ |
- Buna sevindim. Cumartesi günkü oyuna gelecek misin? | Open Subtitles | -يسعدني ذلك، هل ستحضرين المباراة يوم السبت ؟ |
Düğünde olacaksın bu yüzden zaten öğreneceksin. | Open Subtitles | ستحضرين الزفاف و ستعلمين بأي حال |
- Mayıs'taki düğünüme geleceksin, değil mi? | Open Subtitles | ستحضرين حفل زفافي في (مايو), صحيح؟ أجل. |
Pastayı sen getiriyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنتِ ستحضرين الكعكة، صحيح؟ |
Vincent'ın gelemediği ailevi bir etkinliğe bir erkek getiriyorsun ve seninle neden konuşmadığını merak mı ediyorsun? | Open Subtitles | ستحضرين رَجٌلاً لحدث عائلي لا يستطيع (فينسنت) حضوره ايضاً وتتساءلين لما لا يكلمكِ؟ |
Adamlarına oraya Geleceğini söyledim, tamam mı? | Open Subtitles | سأترك رسالة لجماعته أنك ستحضرين هناك، اتفقنا؟ |