"ستخبره" - Translation from Arabic to Turkish

• söyleyeceksin
• söyleyecek
• anlatacaksın
• diyeceksin
• söyleyeceksiniz
• anlatacak
• söylersin
• diyeceksiniz
• Bana söylemeyecektin

Sonra onlara nerde olduğunu bildiğini söyleyeceksin ...parayı aldıktan sonra...
ثم ستخبره انك تعرف مكانه بعد المفاوضة تكلم عن عمولتك

-Daha sonra kar payı konusunda... pazarlık yaptıktan sonra onun yerini bildiğini söyleyeceksin.
ثم ستخبره انك تعرف مكانه بعد المفاوضة تكلم عن عمولتك

Ama ona yakında söylemezsem, Zoe söyleyecek? Yani, kapana kısıldım.
ولكن أذا لم أخبره الان,ستخبره هي لذا,فأنا محاصرة

Uyandığı zaman ona ameliyatın çok iyi geçtiğini söyleyecek o da evine ameliyatı yaptığımızı sanarak dönecek.
وهو سيستيقظ وهي ستخبره أن كل شيئ جرى بشكل جيد وهو سيذهب الى المنزل معتقدا بأننا قمنا بالعملية

- Ona ne anlatacaksın?
و ماذا ستخبره ؟

Ona uzaydan gelen uyuşturucu satıcılarıyla boğuşuyoruz diyeceksin?
هل ستخبره أننا نتقاتل ضد تجار مخدرات من الفضاء الخارجي

Onlara işbirliği yaptığımı söyleyeceksiniz değil mi?
ستخبره أنني تعاونت، صحيح؟

Bu yüzden, onu görmeye gidiyoruz. ve sen ona ihtiyacın olan herşeyi söyleyeceksin.
لذلك نحن ذاهبون لرؤيته وأنت ستخبره بكل شيء تريده

Geldiğinde, çocuğun yangında kül olduğunu söyleyeceksin.
عندما يعود، ستخبره أن الفتى مات في الحريق.

Onun oyunculuk öğretmenim olduğunu ne zaman söyleyeceksin?
متى ستخبره أنّها كانت معلّمة التمثيل الخاصّة بيّ؟

Ona yalan mı yoksa şirketin parasını zimmetine geçirdiğini öğrendiği için ortağını öldürdüğünü mü söyleyeceksin?
هل ستكذب عليه أم أنك ستخبره أنك قتلت شريك عملك لأنه اكتشف أنك كنت تختلس أموالاً من الشركة؟

Ona bu gemide kaçak olduğunu... ve kürk ticaretinde şansını denemek istediğini söyleyeceksin.
ستخبره أنك كنت مسافر هارب بالسفينة وأنك تود جني ثروتك بتجارة الفراء

Çok yakında, benim Himalayalar'da kaybolduğumu söyleyecek.
ستخبره قريباُ أننى فقدت فى الهيمالايا.

Tamam, artık düzleştirmiyorum. Neyse, ona söyleyecek misin?
حسناً ، توقفتُ عن تسريحه هل ستخبره ؟

Oğluna onunla gurur duyduğunu, mülteci kampındaki çocukluğundan beri onun başarılı olacağını bildiğini söyleyecek.
ستخبره أنّها فخورة به، وأنّها لطالما علمت أنّه سينجح... حتّى عندما كان غلاماً... صغيراً بمخيّمات اللاجئين.

Ethan! Ethan, bugün koçla konuştuğunda ona gerçekleri anlatacaksın, değil mi?
إيثان) (إيثان) ستتحدث إلى المدرب اليوم) ستخبره الحقيقة، صحيح؟

Ona ne diyeceksin? Evimi terk ettiğini mi?
اقصد ماذا ستخبره كيف تركت منزلي

Daryl'e de böyle mi söyleyeceksiniz?
وهذا ما ستخبره به (داريل)؟

Frederick büyüdüğünde Lilith'in yaptığını anlatacak mısın?
اسمع,عندما سيكبر فريدريك هل ستخبره بما فعلت لليلث لك؟

Üniversiteye gitmeyeceğini ona sen mi söylersin, yoksa ben mi?
إذاً هل ستخبره انه لن يذهب للجامعة او علي انا اخباره ؟

Birisi sizi yakalarsa ne diyeceksiniz?
فلربما يمسك بك أحدهم ماذا ستخبره ؟

Bana söylemeyecektin, değil mi? Yeni kıyafetlere ihtiyacım yok.
لم تكن ستخبره صحيح؟