Durun bir dakika, Bayan Stroud Mücadele olmayacakla ne demek istiyorsunuz? | Open Subtitles | إنتظري لحظة سيدة(ستراود)، ما الذي تعنيه بأن لن يكون هناك معركة؟ |
"Kitabının adı, Stroud'un Kuş Hastalıkları Derlemesi'ydi." | Open Subtitles | وكان عنوان كتابه"خلاصة ستراود لأمراض الطيور" |
Bu ülkede iki yerel iktidar kendilerini geçiş iktidarları olarak belirledi: Leicestershire ve Somerset. Ve Stroud'daki geçiş grubu yerel yönetimin yiyecek planını yazdı. | TED | هناك الآن سُلْطتان محليتان في هذا البلد أعلنتا نفسيهما سلطات محلية انتقالية، "ليسسترشاير" و"سومرست". امّا في "ستراود"، قام فريق الانتقال هناك ، في الواقع ، بصياغة خطة الحكومة المحلية للغذاء. |
Doktor Pedersen'i tehlikeye atmamak için ve ülkesinin topraklarını iyi bilen bay Straud varken... | Open Subtitles | "انا اقترح ان الدكتور "بيدرسن الذى على علم بمدى الخطوره و السيد "ستراود" الذى يعرف بلده جيدآ |
Şu küçük izci Knut Straud ile tanışana dek gayet güzel gidiyordu. | Open Subtitles | لقد كانت جيده حتى قابلت "هذا الفتى "كنوت ستراود |
Konseyin yöneticisi şöyle dedi: "Eğer Stroud Geçişi olmasaydı bütün bu altyapıyı baştan yaratmamız gerecekti." | TED | و كان رئيس المجلس قد صرّح، "اذا لم تكن لدينا انتقالية في 'ستراود' ، سيكون علينا ابتكار كل تلك البنية التحتية للمجتمع لأول مرة ". |
"Stroud üç kez duruşmaya çıktı. İlki hatalı bir duruşmaydı." | Open Subtitles | تم اجراء ثلاث محاكمات لـ(ستراود) الأولى أعلن عن بطلانها |
Söyleyin, Bayan Stroud, başkan bu işe neden müdahale etsin? | Open Subtitles | اخبريني يا سيدة (ستراود)، لماذا تظنين أنه يجب على الرئيس التدخل؟ |
Hey, Stroud, duvarda ne halt ediyorsun? | Open Subtitles | يا (ستراود)، ماذا تفعل عندك هناك بالسقف؟ |
Zavallı ihtiyar Stroud. | Open Subtitles | يا للمسكين (ستراود) العجوز، لقد اختل عقله |
"Stroud'un kuşu bulmasından yaklaşık altı ay sonra..." | Open Subtitles | بعد ستة أشهر من تربية (ستراود) لعصفور الدوري، |
Sanırım izin verilebilir. Bunu istismar etme, Stroud. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك سيكون مسموحا، فلا تستغل هذا الأمر يا (ستراود) |
"Younger, Stroud'a kuş için izin verdiğinde bir gedik de açılmış oldu." | Open Subtitles | عنما سمح (يانجر) لـ(ستراود) بالاحتفاظ بالعصفور، قام بفتح أبواب المخزن |
"Sonra mahkûmlardan biri kanaryalarından sıkıldı ve onları Stroud'a verdi." | Open Subtitles | ثم ما لبث أن سئم أحد السجناء من عصفورين كناري خاصته فأعطاهما لـ(ستراود) |
Hey, Stroud. Neden kuşlar ötmüyor? | Open Subtitles | يا (ستراود)، لماذا أصبحت العصافير لا تغرد؟ |
Hey Stroud, ne yapmam gerek, ha? | Open Subtitles | (يا ستراود)، ما الذي يفترض أن أفعله معه؟ |
"Stroud, bu eski düşmanla savaşmaya başladı." | Open Subtitles | قام (ستراود) بمقاومة العدو الأقدم على الإطلاق |
Stroud, oksidanları hasta kuşlarına vermeye başladı." | Open Subtitles | إلا إن (ستراود) واصل تقديم المؤكسدات لعصافيره المريضة |
Knut Straud ve Rolf Pedersen Telemark dağlarında sizleri bekliyor. | Open Subtitles | كنوت ستراود"، و" رولف "بيدرسن" على" جبال "تيليمارك" ينتظرونكم |
Bay Straud sizi görmek güzel. | Open Subtitles | سيد "ستراود" من رائع ان اراك دومآ |
- Gelin bay Straud. - Teşekkürler. | Open Subtitles | "تفضل سيد "ستراود - اشكرك - |