"سترغبين" - Translation from Arabic to Turkish

• isteyeceksin
• istersin
• isterdin
• isteyebilirsin
• isteyeceksiniz
• isteyeceğin
• isteyebileceğini
• " İstediğin

Bak eğer onunla konuşursan, sonra onu görmek isteyeceksin.
لكن اسمعي، إن تكلّمت معه، سترغبين بعدئذٍ في رؤيته.

Şunu garanti edebilirim bu geceden sonra, beni bu ortaklıkta isteyeceksin.
لكني أضمن لك بعد الليلة سترغبين في أن أديره لك

O zaman gerçekten geri almak istersin.
إذًا سترغبين حقاً في استعادتها, أليس كذلك؟

Belki çok iyi hissedersin de, daha büyük memeler istersin.
انتي من الممكن ان تحسي بالراحة أكثر وبعد ذلك سترغبين بصدور اكبر من التي لديك

O aslanın diğer aslanlarla ormanda özgürce dolaşmasını isterdin.
كنت سترغبين في جعل ذلك الأسد يجول بحرية في الغابة مع باقي الأسود

çünkü sen içinde olduğun için dünya daha güzel bir yer . Hey... Bunu geri almak isteyebilirsin.
لأن العالم يصبح مكاناً أفضل وأنت فيه سترغبين في استعادة هذا

Ve sonra geri kutu almak için isteyeceksiniz, acılarını geri koymak.
و بعدها سترغبين بإستعادة الصندوق . و أن تعيدي كل الحزن

Dönüştükten sonra daha çok isteyeceğin bir şey olacak.
بعد أن تتغيرين، هناك شيء واحد سترغبين به أكثر...

Bunları isteyebileceğini düşündüm.
الآن , اعتقدت أنك سترغبين بهذه

Seni sarhoş edeli çok oluyor. İnan bana, içki isteyeceksin.
أنا أقوم بهذا منذ مدة طويلة ثقي بي، سترغبين في احتساء الشراب

Bana güven. Böyle bir zamanda aileni etrafında isteyeceksin.
ثقي بي، سترغبين بوجود عائلة بجواركِ في وقتٍ مثل هذا

Günün birinde bir şey isteyeceksin ve ben sana veremeyeceğim.
يوما ما سترغبين بالحصول على شيء ولن اكون قادرة على جلبه لك

Gelecek sefer beni gördüğünde, ben "merhaba" deyince bu güzel hissi anımsayacaksın ve bana gerçeği anlatmak isteyeceksin.
بالمرّة المقبلة التي ترينني فيها حين ألقي عليكِ التحيّة فستتذكرين ذلك الشعور الرائع و سترغبين بإخباري بالحقيقة

Araya girip her şeyi düzeltmek isteyeceksin.
سترغبين في الذهاب إليه حتى تصلحي جميع الأمور

5 saniyeden az sürede 100 km hıza çıkabiliyor, en yüksek hız 250 km, ve bardak tutacağı yok... çünkü iki elin de direksiyonda olmasını istersin.
تصل سرعة 60 بخمس ثوان سرعة قصوى 160, وبدون حامل للأكواب لأنك سترغبين بكلتا اليدين على المقود

Çok büyük bir şey değil ama programlar şehir dışında ve umuyordum ki benimle birlikte gelmek istersin.
ليس بالأمر الجلل .ولكنها خارج المدينه , لذا كنت آمل أنكِ سترغبين في المجئ معي

Japon bir kodamanla görüştüğünde şunu söylemek istersin...
,عندما تقابلين مدير تنفيذى يابانى سترغبين فى قول

Belki hamileyken, bir şey öğrenmek istersin.
ربما بينما تكونين حاملاً سترغبين بتعلم شيئاً ما ، أليس كذلك ؟

Bu eşyalardan hangilerini yemek isterdin, merak ediyorum.
اريد ان اعلم اي من هذه الاشياء سترغبين بأكله

Bu koridordaki dolaplardan isteyebilirsin.
سترغبين في خزانة في هذا الرواق

Dikkatli olun. Bir sürü ve kesinlikle bir yerlere partiye gitmek isteyeceksiniz. Her yere.
احذري، إن أكثرت منه سترغبين بإقامة حفلة في مكان ما بل في جميع الأماكن

Ayrıca görmek isteyeceğin bir şey de buldum.
وهناك شيء آخر سترغبين برؤيته أيضا

Bunu görmek isteyebileceğini düşündüm.
ظننتك سترغبين في رؤية هذا.