"ستزول" - Translation from Arabic to Turkish

    • geçer
        
    • geçecek
        
    • gidecek
        
    • geçeceğini
        
    • gitmiş olacak
        
    İlacından bir doz verirsem heyecanlanırsın ama beş dakika sonra geçer. Open Subtitles إذا أعطيتك جرعة ستشعر بنشوة قوية ثم ستزول في خمس دقائق
    Bir veya iki gün içerisinde geçer. Uyumasına yardımcı olmak için o'na ilaç verdim. Open Subtitles ستزول خلال يوم أو يومان سأعطيه شيئاً ليساعده على النوم
    Bir veya iki gün içerisinde geçer. Uyumasına yardımcı olmak için o'na ilaç verdim. Open Subtitles ستزول خلال يوم أو يومان سأعطيه شيئاً ليساعده على النوم
    Şok yavaş yavaş geçecek ama bu olayların doğru sırayla gerçekleştiğini bilerek avunabilirsin. Open Subtitles ستزول الصدمة، لكن يمكنك الشعور بالراحة لمعرفة أن هذه الأحداث تحدث بالترتيب الصحيح،
    Bu kabuslar zamanla geçecek. Open Subtitles تلك الكوابيس ستزول تدريجيّاً. أعدكِ بذلك
    Saray'a girdiğinde acı da gidecek. Open Subtitles بمجرّد أنّ تدخل إلى القصر ستزول تلكَ الآلام.
    Dolduran kişi kokunun 1 aya falan geçeceğini söyledi. Open Subtitles الرجل الذي قام بحشوه قال أن الرائحة ستزول بعد شهر تقريباً
    Birkaç saat içinde su gitmiş olacak ve sadece radyum kalacak. Open Subtitles في بضع ساعات ستزول الماء وفقط الراديوم ستبقى.
    Birazdan geçer. Üzgünüm. Yardımına ihtiyacım var. Open Subtitles ستزول قريباً أنا آسف أحتاج إلى مساعدتك
    Felcin etkisi birkaç saat içinde geçer. Open Subtitles آثار الشّلل ستزول بعد بضع ساعات
    Bir dakikaya geçer. Hep öyle olur. Open Subtitles ستزول الأزمة خلال دقيقة دائما هكذا
    Çalışmaya başlayınca hevesim geçer sandım. Open Subtitles وعندما توظّفت، ظننت بأنها ستزول.
    Uyuşturucular yüzünden. Zamanla geçer. Open Subtitles أنها المخدرات فقط ستزول قريباً, أتفقنا؟
    İyi bir uyku çekince etkisi geçer. Open Subtitles ستزول الآثار بعد ليلة من النوم العميق
    Büyü başladığında bir sıcaklık hissedebilirsin ama bağ kırıldığı zaman geçecek. Open Subtitles ربّما تشعر ببعض الحرارة لدى بدء التعويذة لكنّها ستزول حالما تُحلَّ الصلة.
    Gazdaki hormonların etkisi birazdan geçecek. Open Subtitles ستزول بعد قليل آثار الهرمونات التي يحملها الغاز
    Şu an şoktasın biliyorum ama bu geçecek. Open Subtitles اسمع، إنك على الأرجح في صدمة الآن، لكنها ستزول.
    Çünkü kısacık hayatları bittiğinde canlılıkları da sönüp gidecek. Open Subtitles لأنه بمجرد انتهاء حياتهم الوجيزة، ستزول حيويتهم.
    Biraz daha pişerse, koku gidecek. Open Subtitles بعد عدة ساعات فأن الرائحة ستزول
    Birbirimizi anladığımızda, öfken uçup gidecek. Open Subtitles ،عندما نفهم بعضنا البعض كراهيتك ستزول
    Eğer oturup, bunun geçeceğini umarsak elimizdeki şey felaket olur. Open Subtitles لو إفترضنـا أن هذه ستزول لوحـدها ستكـون هناك كارثـة بيـن أيدينـا
    Bugünden sonra içime işlediğin pislik gitmiş olacak. Open Subtitles بعد اليوم, قذارتك التي ورثتها منكِ ستزول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more