Bak, paranı kapatırken alacaksın. | Open Subtitles | تعرف أنك ستستلم الراتب الليلة بعد أن نغلق |
Yani yarın 20.15'te yeni bir mesaj alacaksın, öyle mi? | Open Subtitles | إذاً غداً في الساعة 8.15 ستستلم رسالة أخرى؟ |
Görevini sadakatle yerine getirdin ve şundan emin olabilirsin ki gün geldiğinde hakkın olanı fazlasıyla alacaksın. | Open Subtitles | خدمت طلبنا بإخلاص وانا اريد التأكيد ذلك بانك ستستلم جائزتك الشرعيه عندما يأتي اليوم |
Herhangi bir derste notlarınız düşünce bunlardan birini alacaksınız. | Open Subtitles | ستستلم واحداً حالماً تنخفض درجاتك في أي موضوع |
Ödüllerinizi şimdi alacaksınız. | Open Subtitles | أنت ستستلم مكافأتك لا خدع الآن، يا إمرأة |
Bir iki saat içinde Birleşmiş Milletler Noel mesajımızı alacak. | Open Subtitles | في بضعة ساعات، الأمم المتحدة ستستلم تحياتنا لعيد الميلاد |
Önümüzdeki hafta gene para alacak, borcumuzu kapatacağız. Ruhu bile duymayacak. | Open Subtitles | ومن ثم ستستلم مرتبها مجددا وأغطي على ذلك ولن تعرف |
Sadece sana bu geceki ödül töreninde... en iyi oyuncu ödülünü alacağını söylemek istedim. | Open Subtitles | اردت فقط ان اخبرك انك ستستلم جائزة اثمن لاعب في مأدبة الليلة |
Amerikan Birleşik Devletlerinde gizli kapaklı yapılan operasyonlar için verilen en önemli ödülü alacaksın. | Open Subtitles | ستستلم أعلى تشريف للخدمة السرية للولايات المتحدة الأمريكية |
Bir şartım var, emirleri benden alacaksın. | Open Subtitles | بشرط مع ذلك أنت ستستلم الأوامر مني |
Sen çeyizi alacaksın ve beni iş ortağın mı yapacaksın? | Open Subtitles | ستستلم المهر وتجعلني شريكاً بالنصف؟ |
Bu öğleden sonra, bir hareket emri alacaksın. | Open Subtitles | هذا العصر , أنت ستستلم أوامر التحرك |
- Yakında, bir işaret alacaksın. | Open Subtitles | أنا أستمع. قريبًا ستستلم إشارة. |
- Prens'in ölümünden sonra tahminimizce mutlu ve huzur bir hayat sürüp, aramızdan ayrıldıktan sonra Şatoyu, araziyi ve ünvanınızı alacaksınız. | Open Subtitles | بعد ذلك يفترض انها ستكون حياة طويلة وسعيدة أنت ستستلم القلعة والأرض وحقك الشرعي |
Bunun yanı sıra, ailesine yazdığı mektupla birlikte içinde, serbest bırakılması için gerekenlerin yazdığı bir zarf alacaksınız. | Open Subtitles | ستستلم رسالة مكتوبة من قريبك، مرفوقة بالتعليمات والتي ستتبعها بالحرف الواحد لتضمن إطلاق سراحه. |
Güvenlik nedeniyle biletinizi Indian Airlines şalterinden kod adınızı belirtip alacaksınız. | Open Subtitles | أنت ستستلم التذكرة من عدّاد الصنف التنفيذي... على متن الخطوط الجويه الهنديه واسمك الحركى. |
Şimdi bu mezara giriş anahtarınızı alacaksınız. | Open Subtitles | ستستلم الآن مفتاحك الخاص لهذا القبر |
Bana ne olursa olsun, karım parayı alacak tamam mı? | Open Subtitles | ستستلم زوجتي النقود مهما حدث لي |
Planlandığı gibi, kargo uçakları Pinot Noir teslimatını Malibu Springs şaraphanesinden alacak. | Open Subtitles | طائرة الشحن ستستلم العنب الأسود من "مصنع (ماليبو سبرينغز) للخمور" كما هو مخطط. |
Hala Madam Desboutin'in benimkinden önce... senin düğün davetiyeni alacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | ما زلت أشك أن السيدة (ديسبوتن) ستستلم دعوة زفافك قبل دعوتي |