Ne hissettiğini anlatmalısın. İnan bana. Bunu yaptığına memnun olacaksın. | Open Subtitles | ينبغي عليكِ أن تخبريه بشعوركِ صدقيني، ستسعدين إن فعلتِ |
Sanırım işlerin normale dönmesine memnun olacaksın. | Open Subtitles | أنا متأكد أنكِ ستسعدين بعودة الأمور إلى طبيعتها |
Sarah, sevineceğini sanmıştım. Hayvanlara ara vereceğiz. | Open Subtitles | خِلتك ستسعدين بهذا يا "ساره" فنحن سنعطى الحيوانات راحة |
Terfiyi duyunca daha bir Mutlu olursun sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتكِ ستسعدين بالوظيفة الجديدة. |
Dinle, paranın tamamen boşa gitmediğini bilmek seni mutlu edecektir. | Open Subtitles | أستمعي، أنتِ ستسعدين لمعرفتكِ بأن مالكِ لم يبذر بالكامل |
Annenin tablosuna 10 Gine verirsem satılması seni mutlu eder mi? | Open Subtitles | و إن أعطيتِك 10 جنيهات لصورة أمِك هذه، هل ستسعدين لذهابها؟ |
Sevinirsin sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنكِ ستسعدين |
Annemin onayını aldığını duyunca sevineceksin. Bunu duyduğuma sevindim, efendim. | Open Subtitles | ستسعدين لمعرفة أنك حصلت على رضى أمي سعيدة بسماع هذا ,سيدي |
Bir gün bu kararı verdiğim için memnun olacaksın. | Open Subtitles | يومًا ما ستسعدين أني اتخذت هذا القرار. |
- Bizim için sevineceğini sanmıştım. | Open Subtitles | ظننتك ستسعدين لأجلنا |
sevineceğini sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقدتُ أنكِ ستسعدين بذلك |
Buradan uzaklaşırsan çok daha Mutlu olursun. | Open Subtitles | ستسعدين كثيراً بخروجك من هنا. |
- Mutlu olursun sanmıştım. | Open Subtitles | اعتقدت أنك ستسعدين بهذا |
- Mutlu olursun sanmıştım. | Open Subtitles | -ظننتُكِ ستسعدين . |
"Bay Pitt için vazgeçilmez biri haline gelmem seni mutlu edecektir. | Open Subtitles | "ستسعدين لسماعك أنني أظنني وجدت طريقة تجعلني ضرورية جداً لسيد "بيت" |
O zaman babanın seni bana verdiğini bilmek sizi mutlu edecektir. | Open Subtitles | إذن ستسعدين عندما تعرفين أن والدك قبلني كزوج لكِ |
Beni gördüğüne Sevinirsin sanmıştım. | Open Subtitles | -حسبتُكِ ستسعدين لرؤيتي . |
Peki o zaman, Lindsay. Yeni bir fikrim olduğunu duyunca sevineceksin. | Open Subtitles | -لينزي), ستسعدين بفكرتي الجديدة) |