"ستظلين" - Translation from Arabic to Turkish

    • olacaksın
        
    • kalacaksın
        
    • kalıyorsun
        
    • devam edeceksin
        
    Ve yarın sabah, ayılmış olacağım ama sen hala güzel olacaksın. Open Subtitles , وفى صباح الغد سأكون غير ثملاً . لكنك ستظلين جميلة
    Ve yarın sabah, ayılmış olacağım ama sen hala güzel olacaksın. Open Subtitles , وفى صباح الغد سأكون غير ثملاً . لكنك ستظلين جميلة
    Sende hayatın boyunca ezik olacaksın ve bir gün öyle öleceksin. Open Subtitles أجل، و أنتِ ستظلين مغفلة و سيرجع وبال ذلك عليك يوماً
    Ben duydum ve oradayken gemide kalacaksın. Open Subtitles حسناً, وعندما نكون هناك ستظلين أنتِ داخل السفينه
    Ama ne kadar zaman geçerse geçsin, her zaman ilk aşkım olarak kalacaksın. Open Subtitles لكن مهما مرت السنين إنك ستظلين حبي الأول
    Hayır bebeğim. Dinle beni. Benimle kalıyorsun. Open Subtitles لا يا عزيزتي اسمعي، ستظلين معي
    Bu şekilde yaşamaya daha ne kadar devam edeceksin? Open Subtitles لكم من المدة ستظلين تعيشين بهذه الطريقة؟
    Sürekli aklında olacaksın. Yıllar boyu sevdiği kusursuz kadın. Open Subtitles ستظلين بذاكرتة هذة المخلوقة الكاملة التي احبها
    Tabii. Gelecek hafta da burada ayakkabılarına bakıyor olacaksın Open Subtitles بالتأكيد، ستظلين هنا للأسبوع المقبل وأنتِ تحدقين فى حذائك
    O İschia'da olacak. Sen de burada olacaksın. Open Subtitles على أية حال هو سيكون هناك وأنتِ ستظلين هنا
    O İschia'da olacak. Sen de burada olacaksın. Open Subtitles على أية حال هو سيكون هناك وأنتِ ستظلين هنا
    Bu da demek oluyor ki bizimle bir kaç sene daha beraber olacaksın. Open Subtitles هذا يعني أنك ستظلين معنا لعدة سنوات أخرى
    Her zaman dağınık olacaksın ve her zaman aynada kendine fazla bakacaksın. Open Subtitles ستظلين دائما فوضوية، وستظلين دائما تنظرين لنفسك كثيرا في المرآة
    Bana göre sen hep barıma gelen beyaz elbiseli kız olacaksın. Open Subtitles حسناً، بالنسبة لي، ستظلين دوماً تلك الفتاة في الثوب الأبيض، الفتاة التي دخلت إلى حانتي.
    Fark şu ki sen her zaman madenci kızı olarak kalacaksın. Open Subtitles الفرق أنك ستظلين طول عمركِ ابنة عامل المناجم
    Ama kalbin hala sıcak ve öyle tuttuğumuz sürece hayatta kalacaksın. Open Subtitles ولكن قلبك لا يزال دافئا، و ستظلين على قيد الحياة طالما نبقيه دافئاً.
    Herneyse, sen başıma gelen en iyi şey olarak kalacaksın ve umarım hakettiğin mutluluğu bulursun. Open Subtitles ... على أي حال، ستظلين أفضل شئ حدث في حياتي، و و أتمنى أن تجدي السعادة التي تستحقينها
    Herneyse, sen başıma gelen en iyi şey olarak kalacaksın ve umarım hakettiğin mutluluğu bulursun. Open Subtitles ... على أي حال، ستظلين أفضل شئ حدث في حياتي، و و أتمنى أن تجدي السعادة التي تستحقينها
    Tahran'da mı kalıyorsun? Open Subtitles هل ستظلين في طهران؟
    Ne kadar süredir kalıyorsun burada? Open Subtitles كم ستظلين هنا؟ أسفة
    Benimle kalıyorsun. Open Subtitles . ستظلين معي
    Odadaki delirmiş tek kişi olmamak çok rahatlatıcı. Gerçeği araştırmaya devam edeceksin yani değil mi? Open Subtitles ذلك مريح ان لا اكون الوحيدة المجنونة في هذه الغرفة اذن، هل ستظلين تبحثين عن الحقيقة اليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more