"ستعتقد" - Translation from Arabic to Turkish

    • düşünecek
        
    • düşünür
        
    • düşüneceksin
        
    • sanacak
        
    • düşünürsün
        
    • düşünüyor
        
    • düşünürdü
        
    • düşünecekler
        
    • sanacaksın
        
    • olduğumuzu
        
    • düşünecektir
        
    • düşüneceksiniz
        
    • olduğunu düşünürsünüz
        
    Digicore en büyük rakibine karşı büyük bir zafer kazandığını düşünecek. Open Subtitles ستعتقد شركة "ديجيكورب" أنها قد حققت نصراً مهماً على منافستها الكبرى
    Bütün okul onun büyük büyük büyük torunu olduğunu düşünecek. Open Subtitles الآن المدرسة كلها ستعتقد أنك حفيده من الجيل الثالث
    Senin gibi bir sanatçı bile şüphelenirse polis ne düşünür? Open Subtitles لو كنت أنت ، الفنان ، تشكك ، ماذا ستعتقد الشرطة؟
    Salak olduğumu düşüneceksin ama tüm bunların bir tür mesaj olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ستعتقد أنني غبي لقول هذا ..لكن الأمر برمته شعرت أنه مثل رسالة
    Eski Yüce ölmüş olacak da ondan ya da en azından o öyle sanacak. Open Subtitles لأن السامية القديمة ستكون ميتة أو على الأقل كما ستعتقد
    Bu kadar yağmur alan bir şehirde insanlarda bununla ilgili görgü kuralı olduğunu düşünürsün ama yok! Open Subtitles ستعتقد في مدينة بهذا المطر أن الناس تطور آداب التعامل ولكن لا
    Komik olan şey, büyük olasılıkla bunun bir iltifat olduğunu düşünecek olması. Open Subtitles وجاكي كالان هي من الأعضاء الجدد فيه الشئ الغريب أنها ستعتقد هذا كمديح ربما
    Kız benim salak olduğumu düşünecek. Open Subtitles نعم, سأخذها. هذه الفتاة ستعتقد أنِ أبلَه
    Alt katta, bizim gördüğü en amatör tipler olduğumuzu düşünecek bir aktris var. Open Subtitles هناك ممثلة بالطابق السفلي ستعتقد بأننا مجرد مجموعة من الهواة
    Eğer kem-küm yaparsan düzinelerce kadın olduğunu düşünür, doğru olarak kabul etmez. Open Subtitles ستعتقد ان لديك دستة، ولا يمكنك ان تبقى مسقيما
    Diğer bütün balayı süitleri odanın ezik olduğunu düşünür. Open Subtitles كل أجنحة شهر العسل الأخرى ستعتقد أن هذا الجناح فاشل
    Sana tuhaf bir şey söylesem delirdiğimi düşünür müydün? Open Subtitles اذا اخبرتك بشىء غريب هل ستعتقد انني مجنونه
    Çabucak ölmek isteyeceksin, ama olmayacak. Acaba o zaman ne düşüneceksin? Open Subtitles تريد الموت بسرعة لكنك لن تستطيع ماذا ستعتقد بعد ذلك؟
    Richie'nin eli senden daha iyi olacak ama sen onun elinin kötü olduğunu düşüneceksin. Open Subtitles ستكون يد ريتشي أفضل منك و لكنك ستعتقد أنها يد ضعيفة
    Adalet Bakanlığı, iltimas geçiyoruz sanacak. Open Subtitles ستعتقد وزارة العدل أننا نقوم بالمحاباة هنا.
    Ama eğer ona ikinci ailemden bahsedersem onunla LA'e gitme sebebimin, San Diego'da Gail ile olabilmek olduğunu sanacak ki bu da beni, onun duygularıyla oynamış biri yapacak. Open Subtitles لكن إن أخبرتها عن عائلتي الثانية ستعتقد أنّي أجبرها على العيش في لوس أنجلوس حتّى أكون قريبا من غيل في سان دييغو
    Tabi böyle düşünürsün, çünkü bu hepimiz için daha fazla para demek. Open Subtitles بالطبع ستعتقد هذا, لأن هذا قد يعني مال اكثر لبقيتنا
    Yani geri dönmeyi düşünüyor ve seni aramak üzereydim ama sonra geri dönmeye korktum. Open Subtitles أعني، كنت أفكّر بالعوده كنت على وشك الأتصال ثم خشيت العوده وذلك لاني أعتقدت بأنك ستعتقد أن ذلك
    Aklından geçenleri bilse hasta olduğunu düşünürdü. Open Subtitles إذا عرفت ما يدور فى رأسك ستعتقد أنك مريض.
    Eğer suşiyi köpeklere verirsem şöyle düşünecekler... "Artık hep suşi yiyeceğim." Open Subtitles لأنه لو أعطيته للكلاب فهي ستعتقد أنها ستحصل عليه طوال الوقت
    Beyaz ışık olduğunu sanacaksın ama burada bulunma nedenim duyacağın son kelimeleri söylemek; beyaz ışık yok. Open Subtitles ستعتقد أنك ترى ضوء أبيض ولكن أنا هنا لأخبرك آخر كلمات ستسمعها أبداً
    Benimle hiç ilgisi yok ama polis olduğunu düşünecektir çünkü bunu yapan adam bir arkadaşımdı. Open Subtitles ولكن الشرطة ستعتقد أنني لي يدًا بالأمر، لأن الرجل الذي فعل ذلك كان صديقي
    İkiniz de öyle gururlusunuz ki ömrünüzün sonuna dek birbirinizden nefret ettiğinizi düşüneceksiniz. Open Subtitles لكنك باريت فخور جدا بحيث ستعتقد دائما بأنكم تكرهون بعضكم البعض
    Akşam haber izlerken, bunların çoğunun casusluk veya devletlerin işi olduğunu düşünürsünüz. TED فإذا كنت تشاهد الأخبار المسائية، ستعتقد أن معظم هذا هو تجسس أو نشاط للدولة القومية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more