Bayan Scarpula gelip çocuklara bakacak. Arabada buluşuruz. Peki. | Open Subtitles | ستأتي السيدة سكربولا هي ستعتني بالأولاد ، نلتقي في السيارة |
Hostesler uçak inene kadar ona göz kulak olacaklarını söylediler ama... | Open Subtitles | المضيفة الجوية قالت أنها ستعتني بها . . إلى أن تهبط الطائرة، لكن |
Sedye taşıyıcısı olacaksın. Yaralılara bakacaksın. | Open Subtitles | ستكون حامل نقّالة ستعتني بالمجروحين |
Endişelenmemem gerektiğini, bunla ilgileneceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلت أنك ستعتني بهذا، بأن ليس لدي أيّ شيء لأقلق حوله. |
Seni hapisten kurtarmama yardım edersem bana bakacağını söylemiştin. | Open Subtitles | قلت أنني لو ساعدتك لتخرج من السجن ستعتني بي |
Ennis, lütfen! Bu gece bakacağına söz vermiştin. | Open Subtitles | أينيس من فضلك لقد وعدتني أنك ستعتني بهم اليوم |
Ve yılbaşı listem de mucizevi şekilde kendi başının çaresine bakar. | Open Subtitles | وقائمة الكريسماس ستعتني بنفسها بطريقة سحرية |
Ona iyi bak derdim sana ama sanırım o, sana çok daha iyi bakacak. | Open Subtitles | كنت أود أن أقول أعتني بها لكن من الواضح أنها من ستعتني بك |
O' na iyi bak ve o sana iyi bakacak. Hiç bir kimsenin yaralanmasını istemem. | Open Subtitles | إعتني بها وهي بدورها ستعتني بكِ أنا لا أريد أن أؤدي أحد ، يمكنكم الخروج |
Kesinleştirmek istiyorum da, sadece kendi yavrusuna bakacak değil mi? | Open Subtitles | للتوضيح، ستعتني بطفلها فقط وليس بهؤلاء الغرباء |
- O sana göz kulak olacak - Hep öyle der | Open Subtitles | أنها ستعتني بك - متأكد أنها تعني كل ما قالته - |
Bu hoş bayanlar bir süre için sana göz kulak olacaklar. | Open Subtitles | ستعتني بك هاتان السيّدتان اللطيفتان لبعض الوقت |
İyileşene kadar Maxence amcaya sen bakacaksın. | Open Subtitles | ستعتني بالعم ماكسان حتى يتعافى |
Yedi yaşında bir çocuğa sen mi bakacaksın? Evet. | Open Subtitles | ستعتني بفتاة في السّابعة من عمرها؟ |
Müdür bununla ilgileneceğini söylediği için şimdilik bekleyip göreceğiz. | Open Subtitles | المديرة قالت بأنها ستعتني بذلك في الوقت الحاضر لذا يجب علينا الانتظار ورؤية ما سيحدث |
Çünkü senin yanındayım ve ben de dahil buradaki herkesle ilgileneceğini biliyorum. | Open Subtitles | لأني معك، وأنا أعلم أنك ستعتني بي وبكل فرد آخر هنا |
Evet, isimlerini öğrenemedim daha ama çaresine bakacağını söyledi. | Open Subtitles | أجل, حسناً, لم أتعرَّف أسمائهم بعد, لكنها قالت أنها ستعتني بالأمر |
Sadece büyüdüğünde annene çok iyi bakacağına dair bana söz ver. | Open Subtitles | نعم يجب أن تعدني أنك عندما تكبر ستعتني بوالدتك |
Evdeki bakıcı o hastaneden daha iyi bakar size. | Open Subtitles | الآنسة صاحبة المنزل ستعتني بك أكثر من المستشفى. |
"Eğer çok iyi bir dansçı olursan, bale okulu sana çok iyi bakacaktır." demişti bana. | Open Subtitles | اتذكر انها قالت: اذا رقصت فعلاً بشكل جيد فالاكاديمية ستعتني بك |
- İzin ver de bunu yapayım. - Tamam. Bizimle nasıl ilgileneceksin? | Open Subtitles | ـ أتركيني أقوم بواجبي أتجاهُكم ـ حسناً، كيف ستعتني بنا؟ |
Şu torbayla parayı alın. Heaven'a gidin, Marina sizinle ilgilenir. | Open Subtitles | خذوا الحقيبة خذوا المال إذهبوا إلى الجنّة، مارينا ستعتني بكم |
Şimdi, O'nunla git. Seninle ilgilenecektir. | Open Subtitles | أذهب معها ستعتني بك |
Bakıcı Lucas'a, ihtiyacımız olduğu... sürece bakacakmış. | Open Subtitles | .. المربية قالت انها ستعتني بلوكاس طالما نحتاجها |
Bana bir şey olursa onunla ilgileneceğine dair söz ver. | Open Subtitles | أوعدني لو توفيت أنك ستعتني بها |