"ستعتني" - Translation from Arabic to Turkish

    • bakacak
        
    • göz kulak
        
    • bakacaksın
        
    • ilgileneceğini
        
    • bakacağını
        
    • bakacağına
        
    • bakar
        
    • bakacaktır
        
    • ilgileneceksin
        
    • ilgilenir
        
    • ilgilenecektir
        
    • bakacakmış
        
    • söz
        
    • ilgileneceğine
        
    Bayan Scarpula gelip çocuklara bakacak. Arabada buluşuruz. Peki. Open Subtitles ستأتي السيدة سكربولا هي ستعتني بالأولاد ، نلتقي في السيارة
    Hostesler uçak inene kadar ona göz kulak olacaklarını söylediler ama... Open Subtitles المضيفة الجوية قالت أنها ستعتني بها . . إلى أن تهبط الطائرة، لكن
    Sedye taşıyıcısı olacaksın. Yaralılara bakacaksın. Open Subtitles ستكون حامل نقّالة ستعتني بالمجروحين
    Endişelenmemem gerektiğini, bunla ilgileneceğini söylemiştin. Open Subtitles قُلت أنك ستعتني بهذا، بأن ليس لدي أيّ شيء لأقلق حوله.
    Seni hapisten kurtarmama yardım edersem bana bakacağını söylemiştin. Open Subtitles قلت أنني لو ساعدتك لتخرج من السجن ستعتني بي
    Ennis, lütfen! Bu gece bakacağına söz vermiştin. Open Subtitles أينيس من فضلك لقد وعدتني أنك ستعتني بهم اليوم
    Ve yılbaşı listem de mucizevi şekilde kendi başının çaresine bakar. Open Subtitles وقائمة الكريسماس ستعتني بنفسها بطريقة سحرية
    Ona iyi bak derdim sana ama sanırım o, sana çok daha iyi bakacak. Open Subtitles كنت أود أن أقول أعتني بها لكن من الواضح أنها من ستعتني بك
    O' na iyi bak ve o sana iyi bakacak. Hiç bir kimsenin yaralanmasını istemem. Open Subtitles إعتني بها وهي بدورها ستعتني بكِ أنا لا أريد أن أؤدي أحد ، يمكنكم الخروج
    Kesinleştirmek istiyorum da, sadece kendi yavrusuna bakacak değil mi? Open Subtitles للتوضيح، ستعتني بطفلها فقط وليس بهؤلاء الغرباء
    - O sana göz kulak olacak - Hep öyle der Open Subtitles أنها ستعتني بك - متأكد أنها تعني كل ما قالته -
    Bu hoş bayanlar bir süre için sana göz kulak olacaklar. Open Subtitles ستعتني بك هاتان السيّدتان اللطيفتان لبعض الوقت
    İyileşene kadar Maxence amcaya sen bakacaksın. Open Subtitles ستعتني بالعم ماكسان حتى يتعافى
    Yedi yaşında bir çocuğa sen mi bakacaksın? Evet. Open Subtitles ستعتني بفتاة في السّابعة من عمرها؟
    Müdür bununla ilgileneceğini söylediği için şimdilik bekleyip göreceğiz. Open Subtitles المديرة قالت بأنها ستعتني بذلك في الوقت الحاضر لذا يجب علينا الانتظار ورؤية ما سيحدث
    Çünkü senin yanındayım ve ben de dahil buradaki herkesle ilgileneceğini biliyorum. Open Subtitles لأني معك، وأنا أعلم أنك ستعتني بي وبكل فرد آخر هنا
    Evet, isimlerini öğrenemedim daha ama çaresine bakacağını söyledi. Open Subtitles أجل, حسناً, لم أتعرَّف أسمائهم بعد, لكنها قالت أنها ستعتني بالأمر
    Sadece büyüdüğünde annene çok iyi bakacağına dair bana söz ver. Open Subtitles نعم يجب أن تعدني أنك عندما تكبر ستعتني بوالدتك
    Evdeki bakıcı o hastaneden daha iyi bakar size. Open Subtitles الآنسة صاحبة المنزل ستعتني بك أكثر من المستشفى.
    "Eğer çok iyi bir dansçı olursan, bale okulu sana çok iyi bakacaktır." demişti bana. Open Subtitles اتذكر انها قالت: اذا رقصت فعلاً بشكل جيد فالاكاديمية ستعتني بك
    - İzin ver de bunu yapayım. - Tamam. Bizimle nasıl ilgileneceksin? Open Subtitles ـ أتركيني أقوم بواجبي أتجاهُكم ـ حسناً، كيف ستعتني بنا؟
    Şu torbayla parayı alın. Heaven'a gidin, Marina sizinle ilgilenir. Open Subtitles خذوا الحقيبة خذوا المال إذهبوا إلى الجنّة، مارينا ستعتني بكم
    Şimdi, O'nunla git. Seninle ilgilenecektir. Open Subtitles أذهب معها ستعتني بك
    Bakıcı Lucas'a, ihtiyacımız olduğu... sürece bakacakmış. Open Subtitles .. المربية قالت انها ستعتني بلوكاس طالما نحتاجها
    Bana bir şey olursa onunla ilgileneceğine dair söz ver. Open Subtitles أوعدني لو توفيت أنك ستعتني بها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more