"ستعطينا" - Translation from Arabic to Turkish

    • verecek
        
    • vereceksin
        
    • vereceksiniz
        
    • verebileceğini
        
    • verirsin
        
    • verecektir
        
    Hayatımızın sonuna kadara kullanabileceğimiz parayı verecek bize. Open Subtitles ستعطينا كل النقود التي بإمكاننا دوما أن نستفيد منها لبقية حياتنا
    bu teknolojiler bize kendi geleceğimizi nasıl temiz tutabileceğimiz konusunda güç verecek fakat bu gücü nasıl kullanacağız? Open Subtitles هذه التقنيات ستعطينا القوة لتحويل مستقبلنا نهائياً لكن كيف سنقوم باستخدام هذه القوة؟
    Bu dört parça bize 10 kilogramlık patlama gücü verecek. Open Subtitles البنايات الأربع ستعطينا حوالي 20 من إجمالي الدويّ
    Eminim ki, bize işlerin yolunda gideceğine dair söz vereceksin. Open Subtitles أنت ستعطينا عهدًا بأن كل شيء سيتم بصورة سهلة ؟
    Soru mu soracaksın, şeker mi vereceksin? Open Subtitles أنت تسأل الكثير من الأسئلة أم ستعطينا بعض الحلوى؟
    Karşılığında, siz bize, Arjantin'de ele geçirdiğiniz Rambaldi defterini vereceksiniz. Open Subtitles فى التبادل,ستعطينا مخطوطة رمبالدى التى حصلت عليها فى الارجنتين
    Bu şirket, ağaçları kesmek veya artık ne içinse parkın dönümüne binlerce dolar verebileceğini söylüyor. Open Subtitles تقول هذه الشركة أنّها ستعطينا آلاف الدولارات عن كلّ هكتار فقط مقابل قطع الأشجار أو ما شابه
    Söylediğin gibi CIA'e yardım etmek istiyorsan Richter'in haritasını almamıza yardım edecek her bilgiyi verirsin. Open Subtitles إذا تريد المساعدة وكالة المخابرات المركزية، كما تدّعي إلى، أنت ستعطينا أيّ معلومات عندك الذي سيسهّل تحسّن خريطة ريتشتر.
    - Parklar bize profilimizi çıkarmada davranışsal bir ipucu verecektir. Open Subtitles لكي يوصلن رسالته الخاصة بوضعية الصلاة حسنا,الحدائق ستعطينا دلائل سلوكية
    Tabiki bize çok daha iyi görüntüler verecek kameralar var fakat çok daha ağırlar. Open Subtitles هناك كاميرات هناك والتي ستعطينا صورة جيدة النوعية ولكنَّها كبيرة جدا ً
    Bunlar ve kulübün kartelle devam eden ilişkisi bize organize bir suçun tarihçesini verecek. Open Subtitles مرتبطة بالنادي، و علاقته الجارية مع الكارتيل ستعطينا نمطاً تاريخياً للجريمة المنظمة
    Bu makine dairedeki bütün parmak izlerinin bir örneğini verecek bize. Open Subtitles هذه الآلة ستعطينا عينات لبصمات الأصابع في هذه الشقة
    Yeni patlaklarla ilgili tüm istihbaratlarını bize verecek. Open Subtitles ستعطينا كل المعلومات عن كل الوافدين الجدد الخارقين
    Buradan kıçımızı toplayıp çıkmak için zaman verecek misin? Open Subtitles هل ستعطينا وقتاً كافياً، لكي يتسنى لنا الإبتعادُ عن هنا؟
    Orada bize daha kesin zaman verecek bir şeyler vardır. Open Subtitles لابد من وجود أشياء مفيدة في الداخل ستعطينا وقتاً أكثر دقة.
    Gideceğimiz yerle ilgili ipucu verecek misiniz? Open Subtitles إذا، هل ستعطينا فكرة عن المكان الذي نتّجه إليه ؟
    Bize daha fazla para vereceksin, değil mi ahbap? Open Subtitles ستعطينا المزيد من النقود يا صاح ، صح ؟
    Onu bir daha görmek istiyorsan 500 bin dolar vereceksin. Open Subtitles لدينا طفلتك إذا أردت رؤيتها ثانيةً ستعطينا $500,000.
    Sen burada kalıp işler yolunda gitmezse, bize sinyal vereceksin. Open Subtitles ستبقى على الحافّة، و إن حدث خطب، ستعطينا... الإشارة.
    Bize bir kutu asprinle bir kutu mermi mi vereceksiniz? Open Subtitles هل ستعطينا قنينة من أقراص الدواء وعلبة رصاص؟
    Levine'e, taşıdığın Hannah Geist mikrobundan biraz verebileceğini söylemiştim. Open Subtitles لقد اخبرت ليفين انك ستعطينا بعضا من مرض هانا جايست التي كنت تحملها
    Ya bize parayı verirsin, ya da kadını vururuz. Open Subtitles ستعطينا النقود أو نقتل المرأة
    Kaptan köşkü, SHM ve cephanelik üzerine yapacağımız nokta saldırı geminin kontrolünü bize verecektir. Open Subtitles ضربة دقيقّة على حجرة القيادة القائد العام و الترسانة، ستعطينا تحكم شامل على تلك السفينة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more