"ستعطيه" - Translation from Arabic to Turkish

• vereceksin
• vereceğini
• verecek
• verir
• veriyorsun
• vermen
• verecektir

Ve sonra iyiliğin için onu bana vereceksin.
وبعدها ستعطيه لي أن كنت تعرف ما هو أفضل لك

Ne zaman geleceğe dönsem bana bir mesaj mı vereceksin?
عندما تعودين إلى المستقبل، هل ستعطيه الرسالة؟

- Onu bana değilse kime vereceksin? - Kimseye.
لذا، إن لم يكن أنا، فمن ستعطيه إياه؟

Ona, dosyaları anlaşma yapılınca vereceğini söyle.
أخبره بعد إنتهاء الإتفاق ستعطيه الملفات إليه، حسنا؟

Ölüm saatini yazayım diye mi bekliyorsun? Yoksa ona atropin verecek misin?
تنتظر إعلان زمن الوفاة أم ستعطيه أتروبين؟

...kızı ona kalacak bir yer verir mi görmeye gitti.
لقد ذهب ليرى إن كانت إبنته ستعطيه مكان ليبقى فيه

Şartlar şöyle-- -Philip'e ne veriyorsun? Ya benim payım ne olacak?
على الإطلاق , الشروط كالتالى ما ستعطيه لـ "فيليب" , سيكون ملكى ؟

Bunu sana ölüm döşeğinde vermişti... ve hayatının sonuna kadar birlikte olmak istediğin kadına vermen için söz verdirtmişti.
عطتك إياه على فراش الموت و جعلتك تقسم أنك ستعطيه للمرأة التي تريد أن تقضي باقي عمرك معها

Ne yapacaksın, ona hayat öpücüğü mü vereceksin?
ماذا ستفعل؟ ستعطيه تنفس إصطناعي؟

Vindesine'ini günde iki kez vereceksin sabah ve akşam.
ستعطيه دواء "فينديزين" مرتين يومياً صباحاً ومساءً

Bana panzehiri vereceksin senden istediğim anda elimde olacak. Çünkü, yolculardan biri dahi ölürse...
ستعطيني ذلك التّرياق، و ستعطيه لي عندما أطلبه لأنّهإنماتَأحدُأولئكَالمسافرين...

Ona notlarını mı vereceksin, n'apacaksın?
هل ستعطيه ملاحظات او ماذا ستفعل؟

...Fakat şu an bunu okumak için çok duygusalsın. Saklaması için Schmidt'e vereceksin.
و لكنك عاطفياً للغاية في الوقت الحالي لقراءته ستعطيه لـ (شميت) ليحتفظ به

Korktuğun için rahatça dolaşmasına izin mi vereceksin?
ستعطيه طريقاً مجانية لأمك خائف؟

Sorunların nedenlerini devlere mi vereceksin?
.الـ "التروجل هامبر" الذي أمسكته ستعطيه للعمالقة؟

Bu arada, sen de kimi vereceğini seç.
وفى هذه الأثناء حدد من ستعطيه لنا

Bu arada, sende kimi vereceğini seç.
وفى هذه الأثناء حدد من ستعطيه لنا

Herkes hükümetin nasıl bir cevap vereceğini ve yeni bir savaşın kaçınılmaz olup olmadığını merak ediyordu.
-وتساءل الجميع ما الرد الذي ستعطيه لهم حكومتنا -وإذا ما كان يمكن تجنب حرب جديدة.

UNOS kalbi ona verecek. - Aramalısınız...
منظمة التبرع بالأعضاء ستعطيه القلب .عليكِأن تتصلي.

Bunu2 kişiyevereceksiniz ardından 10 kişi bunu isteyecek ve ben bunu onlara verecek durumda değilim.
ستعطيه لشخصين ثم سيطلبه 10 آخرون ولن أتكمن من اعطائهم

Her neyse, bunun, ilk demeti, son demeti kim bilir kaçıncı demetse işte, bağlayan adama bahşedilmiş kutsal, geleneksel bir sunum olduğunu söyleyerek kutsal şey neyse onu Başkan'a verir.
على أية حال .. البت ستعطيه القلادة المقدسه بغض النظر عما تخبرى الرجل به القلاده المقدسه تقدم

Dean, ona bilgisayarlarımızı mı veriyorsun?
أيها العميد هل ستعطيه كمبيوترنا ؟

Bunu sana ölüm döşeğinde vermedi mi... ve sonsuza kadar seveceğin kadına vermen için yemin ettirtmedi im?
ألم يعطيك أياه وهو على فراش الموت و جعلك تعده بأنك ستعطيه للمرأة التي ستتزوجها

Trajik bir geçmiş, aşması için ona daha fazlasını verecektir.
الحياة المأساوية ستعطيه قدرة على التغلب على الصعاب