"ستعمل على" - Translation from Arabic to Turkish

    • olacak
        
    • mısın
        
    Çünkü eğer şehirleri yeniden inşa etmeyi öğreneceksek onlara ihtiyacımız olacak. TED لأننا سنكون بحاجة إليها إذا كنا نتعلم كيف ستعمل على إعادة بناء البلدات.
    Adı da Tehlike ve Mükemmelin Kaslı Kabilesi olacak. Open Subtitles انها ستعمل على أن يسمى عضل قبيلة من الخطر والتميز.
    Hayır, hayır, hayır, güven bana, pürüzsüz harika bir görünüşü olacak. Open Subtitles لا ، لا ، لا ، ثق بي ، انها ستعمل على أن تكون جدا جدا تبدو أنيق.
    Adı da Tehlike ve Mükemmelin Kaslı Kabilesi olacak. Open Subtitles انها ستعمل على أن يسمى عضل قبيلة من الخطر والتميز.
    Um, tabii, evet, hallederim ama sen de burada olmayacak mısın? Open Subtitles أم، حسنا، نعم، أنا يمكن أن ولكن ليس أنت ستعمل على أن تكون هنا، أيضا؟
    Hayır, hayır, hayır, güven bana, pürüzsüz harika bir görünüşü olacak. Open Subtitles لا ، لا ، لا ، ثق بي ، انها ستعمل على أن تكون جدا جدا تبدو أنيق.
    Çok klostrofobik olacağım, bu çok saçma olacak. Open Subtitles أنا ستعمل يكون خانق بذلك ، انها ستعمل على أن تكون سخيفة.
    Küçük, samimi ve özel bir seks partisi olacak. Open Subtitles انها ستعمل على أن تكون صغيرة، حميمية، خاصة.
    Ve düğünümdeki herkes at sırtında olacak. Open Subtitles والجميع في بلدي الزفاف وتكون ستعمل على ظهور الخيل،
    - Bilmiyorum. Bu birkaç korumaya mal olacak sanırım. Open Subtitles أعتقد بأنها ربما ستعمل على الحراس الآخرين
    Cuma'ya kadar hazır olacak mısın? Open Subtitles أنت ستعمل على أن تكون جاهزة بحلول يوم الجمعة؟
    - Gelecek yıl kraliyet iyi bir kadroya sahip olacak gibi. Open Subtitles يبدو أن العائلة المالكة ستعمل على تشكيلة جديدة العام المُقبل.
    Oh, ı'm olacak yarısında o kız hakkını doğrayın. Open Subtitles أوه,أنت ستعمل على شطر هذه الفتاه إلى نصفين.
    Haydi ama çok büyük olacak. Open Subtitles هل تحقق من خطة العمل لبلدي التطبيق الجديد؟ أعني، هيا، أنها ستعمل على أن تكون ضخمة.
    İkinci olarak, farklı açılar neyi çözmede yardımcı olacak? Open Subtitles ثانياً من القائل أن الممارسة بطرق أخرى ستعمل على حل شيء ؟
    Onu var ve o hayatta ise, o olacak Teller için onu ticaret istiyorum ediyor. Open Subtitles إذا حصل كان لها وانها على قيد الحياة، انه يريد ستعمل على التجارة لها لالصراف.
    Güzeller güzeli olacak, ışık saçacak ve gelmiş geçmiş en tatlı hamile göbeciğine sahip olacaksın. Open Subtitles أنت ستعمل على أن تكون جميلة ومتوهجة وويكون لطيف الطفل الصغير عثرة من أي وقت مضى.
    I ı'm olacak şimdi geri hayatıma olsun düşünüyorum. Open Subtitles أعتقد أنني ستعمل على العودة إلى حياتي الآن.
    İyi olacak mısınız? Open Subtitles يمكنك التأكد من انك ستعمل على أن تكون بخير؟
    Problemin parçası mısın yoksa çözümü mü? Open Subtitles هل أنت ستعمل على أن تكون جزءا من المشكلة، أو أنت الحل؟
    Anne, erken gelirsem bana kahvaltı hazırlar mısın? Open Subtitles أنا ستعمل على وضع دعوى الحظ، والماجستير، ماذا أقول لك،

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more