| Jennifer 8 ortaya çıktığında burada olacağım da ondan. | Open Subtitles | أنا ستعمل يكون هنا عندما جنيفر 8 العروض. |
| Bir bebeğim olacak ve ben de gayet iyi olacağım. | Open Subtitles | أنا إنجاب طفل وأنا ستعمل يكون على ما يرام. |
| Uyandığımda da, yatarken de mutlu olacağım, çünkü sen öleceksin. | Open Subtitles | استيقظت سعيدة ، وانا ذاهب الى السرير سعيدة 'السبب كنت ستعمل يكون ميتا. |
| - Genç bayan, orada oturup bana ilk torunumun "piç" olacağını söyleme. | Open Subtitles | سيدة شابة، لا يمكنك الجلوس هناك وتقول لي أول حفيد بلدي هو ستعمل يكون لقيط. |
| - Rachel Green, bana bir düğün olacağını söyle. | Open Subtitles | راشيل كارين الأخضر، تقول لي هناك ستعمل يكون حفل زفاف. |
| Hepsi bittiğinde iyi olacaksın. | Open Subtitles | لا، اعتقد انه عندما انتهى كل شيء كنت ستعمل يكون حسنا. |
| Dört saatten az bir zaman içinde onun radarında gözükmüş olacağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل يكون على الرادار له في أقل من أربع ساعات. |
| İyi olacağımı biliyorum. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنا ستعمل يكون على ما يرام، وأنا أعلم ذلك. |
| Çünkü tepende olacağım, tamam mı? | Open Subtitles | لأنني ستعمل يكون عليك مثل بدلة رخيصة، حسنا؟ |
| Evet, inan bana çocuklarım olduğu zaman uzaktan kumanda konusunda çok acımasız olacağım. | Open Subtitles | عندما يكون لدي أطفال، أنا ستعمل يكون النازية الكلي مع جهاز التحكم عن بعد. |
| Burası benim Disneyland'ım. - Temiz gömleklerin dansını seyretmek için şurada olacağım. | Open Subtitles | أنا ستعمل يكون أكثر من هنا مشاهدة رقصة القمصان نظيفة. |
| Bir süre daha burada olacağım. | Open Subtitles | تسوية في، ميرفي، وأنا ستعمل يكون هنا لحظة. |
| New York'a gideceğim ve ressam olacağım. | Open Subtitles | انا ذاهب الى نيويورك و أنا ستعمل يكون فنانا. |
| Çok klostrofobik olacağım, bu çok saçma olacak. | Open Subtitles | أنا ستعمل يكون خانق بذلك ، انها ستعمل على أن تكون سخيفة. |
| Böyle olacağını bilseydim, köpek alarmımı getirirdim. | Open Subtitles | لو كنت أعلم انها ستعمل يكون مثل هذا، كنت قد جلبت لي دغة الحراسة. |
| Eğer korsaj olacağını bilseydim kahvaltı etmezdim. | Open Subtitles | وأود أن لم يكن لديها الإفطار إذا كنت أعرف كان هناك ستعمل يكون صدر الفستان. |
| Hepimiz yenildiğimizde, çok güzel bir şov olacağını söyledi | Open Subtitles | وقالت انها ستعمل يكون القاتل التلفزيون عندما ذهبنا جميعا إلى أسفل. |
| Ebeveynlerinin bodrumundan taşınacak mısın yoksa 30'una kadar orada kalan bir adam mı olacaksın? | Open Subtitles | حتى أنت من أي وقت مضى للتحرك من الطابق السفلي والديك أم أنك ستعمل يكون هذا الرجل يبقى هناك حتى ولدي 30 ل؟ |
| Sanırım iyi olacaksın, ama emin olmak için bir devam seansı daha yapmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستعمل يكون حسنا، ولكن مجرد أن تكون آمنة، علينا أن جدولة المتابعة في، ويقول، |
| O kadar da kötü değil, iyi olacaksın. | Open Subtitles | ليس بهذا السوء، أنت ستعمل يكون على ما يرام. |
| Yanımızda olan bu insanlar, ...kanımızdan olmalarına gerek yok, ...sonuçta bir aile olacağız | Open Subtitles | والشعب أننا ستعمل تتكئ على، أنهم ليسوا بالضرورة سيصبح الدم لدينا، ولكنها ستعمل يكون الأسرة. |
| Fotoğraflarda ölü olacağız, değil mi? | Open Subtitles | لذلك، نحن ستعمل يكون ميتا في الصور، أليس كذلك؟ |
| Git keyfine bak. 7/24 burada olacağımı da unutma. | Open Subtitles | اذهب والمتعة، وتذكر، وأنا ستعمل يكون هنا 24/7. |
| Kocanız hariç her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | كل شيء ولكن زوجك ستعمل يكون على ما يرام. |
| Onu ararsam benim yanımda olacak mısın? | Open Subtitles | إذا قمت بعمل تلك الدعوة، أنت ستعمل يكون هناك بالنسبة لي؟ |