Senden nefret edecek diye ödün koptu. | Open Subtitles | أنت قلق جداً بأنها ستكرهك لقد أنطويت مثل الخيمة الرخيصة |
Eğer içeri girersen onu uyandıracaksın ve senden nefret edecek. | Open Subtitles | أولا .. ستوقظينها وعندها بالتأكيد أنها ستكرهك |
Kurul senden nefret edecek. Bavulu kapattın ve gittin. | Open Subtitles | هيئة المحلفين ستكرهك لذا اغلقت الصندوق و غادرت |
İlk olarak senden nefret edecektir. Yani elçiye zeval olacaktır. | Open Subtitles | أولاً, ستكرهك لأجل ذلك كما يقول المثل " اقتل ناقل الخبر" |
İlk başta anlatmadığın için senden nefret edecektir. | Open Subtitles | ستكرهك لعدم إخبارها هذا السر من البداية |
Hakkındaki gerçeği öğrendikten sonra senden nefret edecektir. | Open Subtitles | أعني بمجرد أن تكتشف حقيقتك ستكرهك |
senden nefret eder buna bir anlam veremez. | Open Subtitles | هي ستكرهك وهي حتى لن تعرف بشأن هذا |
O da hayati boyunca senden nefret eder. | Open Subtitles | وهي ستكرهك لبقية حياتها |
lakin, gerçeği öğrendiği gün, o, senden nefret edecek. | Open Subtitles | لكن اليوم الذي ستعرف فيه ستكرهك |
Ama senin kim olduğunu öğrendiğinde, gerçekten kim olduğunu, ciğerlerinden bile nefret edecek. | Open Subtitles | لكن إن عرفت حقيقتك حقاً ستكرهك |
Mezuniyet partisine mi? Hakkındaki gerçeği öğrenince, senden nefret edecek. | Open Subtitles | عندما تكتشف حقيقتك ستكرهك |
İşte o zaman da senden nefret edecek. | Open Subtitles | وعندما تفعل؟ ستكرهك لذلك |
Schmidt, annem senden nefret edecek. | Open Subtitles | (شميت)، والدتى ستكرهك |
Hiçbir şey olmamış gibi devam etmez. Senden nefret edecektir. | Open Subtitles | وإذا لم توضح الأمور، ستكرهك |
Jüri sizden nefret edecektir. | Open Subtitles | هيئة المحلفين ستكرهك |
Bunu yaparsan kuzenin senden ömür boyu nefret edecektir. | Open Subtitles | ستكرهك أبنة عمك إلى الأبد. |
Elena senden nefret eder de ondan. Beni bu yüzden öldüremezsin. | Open Subtitles | لأنّ (إيلينا) ستكرهك إن فعلت، لهذا لا يمكنك قتلي. |
Elena senden nefret eder de ondan. Beni bu yüzden öldüremezsin. | Open Subtitles | لأنّ (إيلينا) ستكرهك إن فعلت، لهذا لا يمكنك قتلي. |