Şimdi olmaz da Cuma günkü gemi partisinde olacaksın, değil mi? | Open Subtitles | لا أستطيع الآن, لكنك ستكون في حفلة الباخرة يوم الجمعة, صحيح؟ |
CA: Önümüzdeki birkaç gün buralarda olacaksın. | TED | ك أ : ستكون في الجوار الايام القليلة المقبلة |
Geri! Hey, dağıttığım kağıttaki 10 problemden biri testte karşınıza gelecek. | Open Subtitles | أحد المشاكل العشرة التي في النشرة التي لديكم ستكون في الامتحان |
Biri beni buraya gelirken gören olduysa, hayatım tehlikeye girer. | Open Subtitles | اذا شخص ما علم بأنّى جئت هنا حياتي ستكون في الخطر |
Senin o telefon kulübesinde olacağını biliyordu, demek ki seni takip ediyordu. | Open Subtitles | كان يعرف أنك ستكون في حجيرة الهاتف مما يعني أنه كان يطاردك |
Eğer sizinkine olmazsa, çocuklarınızınkine girecek. | TED | واذا لم يكن في حياتك , عندها ستكون في حياة اولادك |
Bu lüks mahallede şehirdekinden daha güvende olursun. | Open Subtitles | ستكون في أمانٍ في هذا الحيّ أكثر من المدينة .. |
En olası müdahele noktaları alışveriş esnasında ve dönüşteki sınır geçişinde olacaktır. | Open Subtitles | أكثر الغايات احتمالا ستكون في التبادل و في المعبر الحدودي عند العودة |
Bir süre Fraziers Bottom'da mı kalacaksın? | Open Subtitles | لذا، هل ستكون في فرازيرس بوتوم لفترة، ثمّ؟ |
El değmemiş gibi olacaksın. | Open Subtitles | لا تتحدّث هراء لمَ، ستكون في حـالة جيّدة |
Yüksek mahkemedeki ilk Barrett olacaksın. Belki de ambulans kovalarım. | Open Subtitles | ـ أنت ستكون في المحكمة العليا ـ أنا قد أطارد سيارات الإسعاف فقط |
Tamam, bir sonraki tam ortaya gelecek. Silahını buraya fırlat. | Open Subtitles | الرصاصة القادمة ستكون في المنتصف الق سلاحك |
Geri, geri, sizi hayvanlar! Geri! Hey, dağıttığım kağıttaki 10 problemden biri testte karşınıza gelecek. | Open Subtitles | أحد المشاكل العشرة التي في النشرة التي لديكم ستكون في الامتحان |
Bunlar gelecek yılın posta kartları olacak. | Open Subtitles | تعرف أن هذه الصوره ستكون في بطاقة إجازة السنه المقبله |
Kızım bir ay sonra 17 olacak, yani ya ona bu kapağı verirsin ya da başın belaya girer, Bay Meade. | Open Subtitles | لذا إما تعطيها الذي تريد أو ستكون في مشكلة كبيرة سيـد ميد |
Sakin olmazsan seni kurtarma çabalarımız tehlikeye girer. | Open Subtitles | محاولتنا لإنقاذك ستكون في خطر إن لم تبقْ هادئًا |
Bunu yapan kadınların Tanzanya'da olacağını anlamalısınız, orada haziran ayında toplantı yapacaklar. | TED | أعلموا أن المرأة التي صنعته ستكون في تنزانيا ، حيث لديهن دورة في شهر يونيو. |
Bayan Lowe o gömlek biraz daha çekerse başınız derde girecek. | Open Subtitles | سيدة لوي إذا انكمش هذا القميص أكثر من ذلك ستكون في مشكلة صغيرة |
- Yemek vakti ülkende olursun. | Open Subtitles | ستكون في الجانب الأمريكي بحلول وقت العشاء |
En olası müdahele noktaları alışveriş esnasında ve dönüşteki sınır geçişinde olacaktır. | Open Subtitles | أكثر الغايات احتمالا ستكون في التبادل و في المعبر الحدودي عند العودة |
Ama daha gençsin, bulunduğun travma katında hep diğer USC doktorlarının arkasında kalacaksın. | Open Subtitles | لكنك صغير على المستوى الاول في مركز الصدمات انت ستكون في الخط خلف المشاهير الآخرين في جامعة جنوب كاليفورنيا |