"ستندم على" - Translation from Arabic to Turkish

    • pişman olacaksın
        
    • pişman olursun
        
    • ödeyeceksin
        
    • pişman olacak
        
    • pişman olacaksınız
        
    • için pişmanlık duyacaksın
        
    • pişman ederim
        
    Hayatının geri kalanı boyunca buna pişman olacaksın. Open Subtitles ستندم على هذا لبقيّة حياتك أىّ الثانيتين الكاملتين
    Çünkü eğer beni birazcık olsun seviyorsan, birkaç dakika içinde, bir şey söylemediğine pişman olacaksın. Open Subtitles لأنه لو أنه هناك القليل من الحب داخلك أعتقد أنك في غضون دقائق ستندم على ما قلته
    Buna pişman olacaksın, Porki. Open Subtitles . ستندم على تطوعك لهذا العمل يا أيها الأحمق
    Eğer bana yalan söylersen, çok pişman olursun, anladın mı? Open Subtitles لكن ان كذبتَ عليّ فانك ستندم على ذلك طيلة حياتك
    Bunu ödeyeceksin, Marvin Pickles. Open Subtitles ستندم على فعلتك هذه يا مارفين بيكلز
    Oranın havasının nasıl olduğunu gördüğünde pişman olacak. Open Subtitles ستندم على ذلك عندما تدرك كم هو رديء الطقس هناك
    Devam edebilirsiniz, ama sonra pişman olacaksınız. Open Subtitles براحتك ، لكنك ربما ستندم على قرارك لاحقاً
    Eğer senden önce kabul ederse hayatının geri kalanında bu an için pişmanlık duyacaksın. Open Subtitles إذا أخذ الصفقة منك ستندم على هذه اللحظة طوال حياتك
    Devam edebilirsin, Ama pişman olacaksın. Open Subtitles تستطيع الاستمرار فى مواعدتها لكنك ستندم على هذا
    Domuz gibi bağırsaklarını deşeceğim! Benimle tanıştığına pişman olacaksın! Open Subtitles سأستخرج أحشاءكَ كخنزير لعين، ستندم على ملاقاتكَ إيّاي
    Elbette. Affedersininiz. O açılışa pişman olacaksın. Open Subtitles بالطبع، أقدّم إعتذاري ستندم على تلك الإفتتاحية باللعب
    Kanımdan birini zehirlemeye kalktın. Buna pişman olacaksın. Open Subtitles اخترت ان تسمم احد المقربين منيّ ربما ستندم على ذلك
    Şimdi kapıyı kollamadığına pişman olacaksın. Open Subtitles وكان يقصد ذلك والآن ستندم على عدم حراستك
    Senin kesinlikle aklından zorun var. Muhtemelen de hayatın boyunca pişman olacaksın ama biliyor musun? Open Subtitles أنتَ بالقطع خسرت خسارة فاجعة، ربّما ستندم على هذا لباقي حياتكَ.
    Ailenle geçirmediğin zamanlar için pişman olacaksın evlat. Open Subtitles ستندم على الوقت الذي لم تقضه مع عائلتكَ، يا بُني
    Hadi ama pişman olacaksın biliyorum ama.. sen bunu kabul edebilrisin Open Subtitles مثل هذا أعلم الآن أنك ستندم على هذه الجملة لاحقاً, لكني أدرك إستياءك, و أتقبل ذلك
    İş için antreman olarak düşün ve yap şunu! Buna pişman olacaksın Stark. Open Subtitles أعتبر ذلك على تدريب العمل وأجعله يحدث ! ستندم على هذا , ستارك
    Kocaman kılıcınla bizimle dalga geçtiğin için çok pişman olacaksın ve kenafir masmavi gözlerinle... Open Subtitles ستندم على اليوم الذي هزأت فيه منّا بسيفك الكبير وعيناك الزرقاوتين الناعستين
    "Ama onlara bir şey olursa anandan doğduğuna pişman olursun." Open Subtitles ولكن لو وقع لهما مكروه" "أعدك أنك ستندم على ذلك
    Seni istemediği bir zamanda onu ararsan eğer, zayıf biri olursun ve pişman olursun. Open Subtitles اذا اتصلت بها و قالت لك ألا تتصل بها و ستبدو ضعيفا و ستندم على هذا
    Bunun hesabını ödeyeceksin! Open Subtitles تبًا! ستندم على ما فعلت.
    Eğer daha iyi hissedeceksen söyleyeyim kızın, seçiminden pişman olacak. Open Subtitles إنْ كان كلامي يريحك فأقول أنّها ستندم على قرارها
    Jamie buraya geldiğinde muhafızlarınızı yolladığınıza pişman olacaksınız. Open Subtitles كلا، أنت ستندم على إرسال حراسك بعيداً بمجرد وصول جايمي هنا
    Ömrün boyunca bu an için pişmanlık duyacaksın, Choi Young Do. Open Subtitles ستندم على هذه اللحظة للأبد يا تشوى يونج دو
    Bu işte yüzümü kara çıkartırsan sana söz veriyorum seni pişman ederim. Open Subtitles إذا جعلتني أبدو في صورة سيئة، أعدك، أنك ستندم على هذا الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more