- Stockton'da koruma altında girmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يحاول بأن يحصلَ على حماية بـ"ستوكتون". |
- Stockton'da koruma altında girmeye çalışıyor. | Open Subtitles | يحاول بأن يحصلَ على حماية بـ"ستوكتون". |
- Stockton açıklarında. | Open Subtitles | خارج ستوكتون. تسعه قتلي. |
Chibs'e onu Stockton'a transfer edeceğimi söyledim, delirdi Paniğe kapıldı. | Open Subtitles | أخبرت " تشيبس " بأنني سأنقله لنقاهة " ستوكتون " انزعج وأصيب بالذعر قائلاَ بأنه سيكون غير محمي |
Otto onu Stockton'da kollamış, ama yarın sabah tahliye olacak. | Open Subtitles | (أوتو) يحميه في (ستوكتون) لكن هو يخرج صباح الغد |
Hepimizin bildiğini düşündüğüm kıssa, gerçekten de Stockton'a yeniden şekil vermek için kullandığımız yönetim çerçevesini oluşturuyor. | TED | مَثَلٌ أعتقد أننا جميعاً نعرفه، الذي يحدد إطار الحكم الذي نستخدمه لإعادة تشكيل ستوكتون اليوم. |
Pekâlâ. Nero ile yeni Diosa evraklarını imzalamak için Stockton'da buluşmam lazım. | Open Subtitles | (يجب أن أقابل (نيرو) في (ستوكتون للتوقيع على أوراق (ديوسا) الجديدة |
- Stockton'a gitmesi gerekti. | Open Subtitles | -أجل ذهبإلى"ستوكتون" |
- Stockton'a gidiyorum. Seni bırakırım. | Open Subtitles | سأذهب إلى (ستوكتون)، يمكنني توصيلك |
- Stockton'ın göz bebekleri. | Open Subtitles | أروع مابي "ستوكتون",هاه؟ |
- Stockton'a gidiyoruz ! | Open Subtitles | - (نحن ذاهبون إلى (ستوكتون ! |
Hiç olmadı, bir şartlı tahliye ihlali yüzünden onu Stockton'a geri gönderirler. | Open Subtitles | على أقل تقدير, إنتهاك إطلاق السراح (قد يرجع به الى (ستوكتون |
Bende istediği miktarda yoktu o yüzden onu Stockton'daki tanıdığım bir adamla tanıştırdım. | Open Subtitles | لذا وضعتُه على إتّصال مع بعض الرجال الجادّين الذين أعرفهم في (ستوكتون). |
Stockton'a gittiğini sanmışlar, ama iki gece önce... | Open Subtitles | اعتقدوا أنه ذهب لـ "ستوكتون"، لكن قبل ليلتين مضت، |
Opie halledecektir. Şu anda Stockton'a gidiyor. | Open Subtitles | " أوبي " سيخوض الباقي إنه في طريقه إلى " ستوكتون " الآن |
Şartlı tahliye ihlalin için Stockton'a yollanıyorsun. | Open Subtitles | إنتهاك اطلاق سراحك (سيعيدك الى (ستوكتون |