Bak, klozete Altılı paket koydum. | Open Subtitles | لا, انظر, لقد وضعت لك ست علب في المرحاض. |
Altılı bira aldı ve hepsini içip kanepede uyuyakaldı. | Open Subtitles | اشترى ست علب من الجعة وشربها كلها ونام على الأريكة |
Oraya elimde Altılı birayla gidip şey beklememeliydim... | Open Subtitles | نعم , ماكان يجب أن أذهب لهناك مع ست علب بيرة , متوقعاً 000 |
Her zaman bagajımda acil durumlar için bir Altılı şişe bulundururum. | Open Subtitles | دائما لدي ست علب من أجل الطوارئ في سيارتي |
- Altılı bira alıp sahilde oturmak ister misin? | Open Subtitles | أتريد ان نأخذ ست علب بيره ونذهب إلى الشاطيء؟ |
Ve Kyle'ın Katil Limonatası. Altılı olsun. | Open Subtitles | و شراب كايل القاتل بالليمون ست علب |
Bir bana Altılı bira paketi alabilir mi? | Open Subtitles | هل سيعطيني أحدكما ست علب ؟ |
Elinde Altılı bira vardı. | Open Subtitles | يحمل حزمة تحوي ست علب بيرة |
Altılı paket ve boyu da boyuma uygun. | Open Subtitles | ست علب وأنت في طول مناسب لي |
Bak sana marketten büyük boy Altılı bira aldım. | Open Subtitles | انظر ، جلبت لك ست علب طويلة من (دالي) |
Altılı. | Open Subtitles | ست علب |
Altılı. | Open Subtitles | ست علب |