Eşinin Amerikalılarca öldürülüşünü gördü ve sonra yine onlar tarafından esir edildi | Open Subtitles | إذا كان لتوه قد شاهد زوجته تقتل بواسطة القوات الأمريكية، ثم هو ذاته أخذ سجينًا بواسطتهم. |
Seni esir gördüğüme üzüldüm. | Open Subtitles | يحزنني رؤيتكَ سجينًا. |
Kim olduğumuzu sorarlarsa, benim siyasi bir mahkum olduğumu ve senin torunum olduğunu söyleyeceğiz. | Open Subtitles | إن سأل أحدهم عمّن نكون فسنقول بأنني كنتُ سجينًا سياسيًا وأنكَ حفيدتي |
Kendi dairemde mahkum olmayacağım. | Open Subtitles | لن أكون سجينًا بشِقتي الخاصة |
Emir alıp dışarıda gerçek insanlara yardım edebilecekken bir varsayımdan ötürü tutsak kalmayı bırakıyorum. | Open Subtitles | لقد انتهيت من أخذ الأوامر وكوني سجينًا لقضية افتراضية عندما يمكنني أن أكون بالخارج أساعد الناس الحقيقيين |
Daha önce burada kalmak isteyen bir tutsak görmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق أن سمعتُ سجينًا يقول إنه يريد المكوث هنا. |
Eğer birlikte bir yerlere varamazsak sonun ya hapiste ya mezarda olacak. | Open Subtitles | سينتهي بك الامر سجينًا أو ميتًا ما لم نقم بشيء |
Eski bir mahkuma iş vermekte tereddüt etmem. | Open Subtitles | ما كنت لأتردد أبدًا لأعيّن سجينًا سابقًا |
Bir mahkumu taşıyorduk, ...ihtiyacımız olan bir bilgisi olan biriydi. | Open Subtitles | كنا ننقل سجينًا يتكتّم على معلومة احتجناها. |
Sizi onlar esir tutar. | Open Subtitles | تلك التي تبقيك سجينًا لها |
Seni esir gördügüme üzüldüm. | Open Subtitles | يحزنني رؤيتكَ سجينًا. |
Sadece Negan'la da hallolabilir. Onu kaçırıp esir tutabiliriz. | Open Subtitles | ربّما الشرّ منوط بـ (نيغان) فقط، لنأسره فحسب ونتخذه سجينًا. |
Sant'Angelo Kalesi içerisinde bir Papa mahkum tutuluyor. | Open Subtitles | داخل قلعة (سانت أنجيلو) البابا يحتجز سجينًا |
Bugün zaten bir mahkum öldürdün. Tüm çalışanlarını öldürdüğünü duyunca Reiter ne diyecek? | Open Subtitles | إنّك قتلت سجينًا اليوم، ماذا سيرتأي (رايتر) حيال تدميرك قوّته العاملة؟ |
Buraya yakışan bir mahkum yapacağım seni. | Open Subtitles | سأجعل منك سجينًا مثاليًّا |
Eminim, başından sonuna kadar mükemmel bir tutsak olmuştur. | Open Subtitles | -- أتخيل أنه كان سجينًا مثاليًا حتى النهاية |
Sen biliyorsun. Sant'Angelo Kalesi'nde babamın tutsak tutulduğunu gördün. | Open Subtitles | أنت تعرف، أنت رأيت أبي سجينًا في قلعة (سانت أنجلو) |
Ya hapiste ya da ölmüş olmam gerekiyordu. | Open Subtitles | "افترض أن أكون سجينًا أو ميتًا بحلول الآن" |
Kardeşim hala hapiste. | Open Subtitles | أخي لازال سجينًا |
Pislik bir mahkuma iyi davranıyorum ve sen de bir bok mu olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | لأنني عاملتُ سجينًا حقيرًا بشكلٍ جيد، تعتقد الآن أنكَ شيءٌ عظيم؟ |
Başka bir mahkumu öldürmüş. Nefsi müdafaa. | Open Subtitles | لقد قتل سجينًا آخر دفاعًا عن النفس |