Sanki bir gün yüzlerini çıkarıp altından uzaylı kertenkeleler çıkacakmış gibi. | Open Subtitles | وكأنهم في يوم ما قد يخلعون وجوههم ويكون هناك سحالي غريبة من تحتها؟ |
Onlara ne isterseniz onu deyin. İri kertenkeleler. İğrençler. | Open Subtitles | يمكنكما تسميتها كما تشائون إنها سحالي ضخمة، شريرة. |
Sana güvenmiyoruz çünkü çorbanda humus ya da kertenkele olabilir. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نثق بك بصنع الحسا بدون وضع حمص مطبوخ أو أحشاء سحالي فبها هذا يبدو مزيج جيد |
Nehrin akıntılı kıvrımlarından uzakta yassı kertenkele nüfusu da azalır. | Open Subtitles | بعيداً عن هذه التيارات ، فإن الكثافة السكانية للـ"سحالي المسطحة" تتواجد في أعداد صغيرة. |
Lav kertenkeleleri, uzak ve küçük sürüngen akrabaları bu vahşi kıyı şeridinden yaşamak için kendi zeki yöntemlerini bulmuşlar. | Open Subtitles | سحالي الحمم، أقرباء زاحفون أصغر جدا وجدوا طرقهم المبدعة الخاصة للعبور على خطّ الشاطئ العنيف هذا |
Daha sonra bize ihanet edebilecek kertenkeleleri kurtarmak çok tehlikeli. | Open Subtitles | انه امر خطير جدا , انقاذ سحالي يمكنهم الإنقلاب ضدنا بالغد |
Genelde ıssız yerlerde yol yollusu pek görülmez. | Open Subtitles | لا نجد سحالي عادة خارج في البرية |
Bir dakikalığına emin olunca bir bakıyorum herkes kertenkeleye dönüşmüş ve üzerime düşmekte olan bir piyano var. | Open Subtitles | للحظة تكون متأكداً وبعدها يتحول الجميع إلى سحالي -ويسقط بيانو عليك |
Gerçek bebekler için değil mi, kurtlar ya da kertenkeleler için değil? | Open Subtitles | لـ أطفال بشريون ، ليس لـ ذئاب و سحالي |
Şimdi Florida'da yaşıyor. Orada kertenkeleler var, biliyor musun? | Open Subtitles | إنه يعيش في (فلوريدا) الآن، هل تعلمين بأن يوجد سحالي هناك؟ |
Dev kertenkeleler örümcek tipler. | Open Subtitles | سحالي ضخمة. وظهور "سبايدرمــان" |
Yerel otoriteler Florida'da buzul kertenkeleler görülmesiyle ilgili uyarıIdı. | Open Subtitles | تم إعلام السلطات المحلية في حال ظهور أي سحالي تتجمد بسرعة في (فلوريدا) |
kertenkeleler. | Open Subtitles | سحالي |
kertenkele sadece, bayanlar ve baylar! | Open Subtitles | ! أوه ، إنها مجرد سحالي أيها السيدات والسادة |
En hızlı kertenkele avcısı olayım diye. | Open Subtitles | لأكون أفضل صائد سحالي في المنطقة. |
Owen ve arkadaşları ona 'Ichthyosaur' dediler. 'Balık kertenkele' | Open Subtitles | اوين واصدقائه دعوها ب "الإكسيوسورص" أي "سحالي سمكية" |
kertenkele yedik, ben hayatını mahvettim. | Open Subtitles | أكلنا سحالي و أفسدت حياتك |
Monitör kertenkeleleri, cam kertenkeleleri var. | Open Subtitles | يا رجل، لديهم سحالي مراقبة سحالي زجاجية |
"Yol yollusu" ne demek? | Open Subtitles | سحالي ستكون.. |
Bir avuç kertenkeleye tutsak olacak değilim! | Open Subtitles | مستحيل ان احبس بواسطة سحالي! |