"سحبوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • çektiler
        
    • iptal
        
    • çıkardılar
        
    • çekmiş
        
    • aldılar
        
    • çekmişler
        
    • çekiyorlar
        
    • çıkarmışlar
        
    Onaysız üretimden dolayı yedi ölü ve şirket endişeli bile değildi ama ülke çapında bütün şişeleri geri çektiler. Open Subtitles سبعة ماتوا من سوء المنتج ولم تكن مسؤليّة الشركة، لكنّهم سحبوا كل علبة من الأسواق من كل أنحاء العالم
    Hayır, ama dün gece arabasını gölün dışına çektiler. Open Subtitles لا ، لكن سحبوا سيارته لخارج البحيرة ليلة أمس
    Lisansım alındı, pasaportum iptal, burada dövüşemiyorum, hiçbiryerde dövüşemiyorum. Open Subtitles ، سحبوا رخصة الملاكمة ، أخذوا جواز السفر لا أستطيع الملاكمة هنا ولا فى أىّ مكان
    Sabahın onunda beni yataktan çıkardılar. Open Subtitles سحبوا مؤخرتي من الفراش في الـ 10.00 صباحاً
    Biri acil fren kolunu çekmiş. Hala allak bullaklar. Open Subtitles سحبوا عصا الفرامل و هم يرتجفون جميعاً الآن
    İlk kurbandan kan örneği aldılar ve çoktan panzehir için çalışmaya başladılar. Open Subtitles لقد سحبوا دماءًا من الضحية الأولى وهم بالفعل يعملون على صُنع ترياق
    Askerlerini sınırdan geri çekmişler. Open Subtitles لقد سحبوا قواتهم بعيدا عن الحدود.
    Yemin ederim, bu pilotlar karavan parkını görüp, paraşütün ipini çekiyorlar. Open Subtitles أقسم أن هؤلاء الطيارين رأوا المقطورات و سحبوا المظلات
    Kuruluş şemasını çektiler. Diğer şirketlere de daldılar. Open Subtitles لقد سحبوا للتو الهيكل التنظيمي للإختلاس من الشركات الأخرى.
    Ne yaptılar peki, tamirci mi gönderdiler yoksa veledi zinayı çektiler mi? Open Subtitles إذاً, ماذا فعلوا, هل أرسلوا ميكانيكي إلى الموقع, أم سحبوا الداعرة, أم ماذا؟
    - Bana bir yüzlük borçlusun. - Teklifini geri çektiler. Open Subtitles ـ أنت تدين لي بمائة دولار ـ لقد سحبوا العرض للتو
    Sanırım isimleri öğretmenler odasında çektiler. Open Subtitles أجل، أظنهم سحبوا الأسماء في حجرة المدرسين
    Ödenmeyen cezalar yüzünden arabami çektiler. Open Subtitles سحبوا سيارتي بسبب مخالفة الوقوف
    Lisansım alındı, pasaportum iptal, burada dövüşemiyorum, hiçbiryerde dövüşemiyorum. Open Subtitles ، سحبوا رخصة الملاكمة ، أخذوا جواز السفر لا أستطيع الملاكمة هنا ولا فى أىّ مكان
    - Anlaşmayı iptal ettiler. - Anlaşmayı aynen geri çektiler. Open Subtitles سحبوا العرض - بل اقتلعوا العرض من جذوره -
    Ama bu sabah cesedini Doğu Nehrinden çıkardılar. Open Subtitles والدتك كانت ستأكّد لك ذلك ولكن بصبيحة هذا اليوم ، سحبوا جثّتها من النهر الشرقي
    Sonra bacaklarımı çıkardılar ve oraya attılar. Open Subtitles ثم سحبوا أرجلي و ألقوا بها هناك
    Polis Joe Tobin'i kenara çekmiş. Open Subtitles أنت بصحة جيدة للرحيل لقد سحبوا جو توبن معهم
    Finansörler 2009'da tüm paralarını çekmiş, o yüzden bir şey olmamış. Open Subtitles الممولون سحبوا كل النقود في 2009
    Geceler boyu beni hücremden çıkarıp kanımı aldılar. Kafamı karıştırdılar. Open Subtitles طفقوا يأخذوني من زنزانتي ليلة بعد أخرى، سحبوا منّي الدماء وعبثوا بشعري.
    Ve neden kanımı aldılar? Open Subtitles لمَ يرفض الجميع التحدّث معي؟ ولماذا سحبوا دمّي؟
    Destiny'den enerji çekmişler çünkü çaresiz halde sadece eve dönmenin yolunu arıyorlarmış şimdi ise, eve dönmenin yolunu bulmuş olsalar da pilotsuz gemi tehdidinin bittiğinden emin olmadan bağlantı kurmaktan korkuyorlar. Open Subtitles (سحبوا الطاقة خارج (دستني لأنهم كانوا يائسين يبحثون فقط عن طريق لديارهم
    Eyaletin her yerinden ürünlerimizi çekiyorlar! Open Subtitles لقد سحبوا منتجاتنا في كل أنحاء البلد
    Oradaki bataklıktan bir ceset kalıntısı çıkarmışlar. Open Subtitles لقد سحبوا ما تبقي من جسد شخص خارج المستنقع هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more