"سراويلهم" - Translation from Arabic to Turkish

    • pantolonlarını
        
    • pantolonlarının
        
    • donlarına
        
    • pantolonları
        
    • pantolonlarına
        
    Onların alayını domaltıp pantolonlarını indirip ruhları bedenlerini terk edinceye dek sikmeyi öneriyorum. Open Subtitles أنا أقترح أن نجمعهم جميعا ننزع لهم سراويلهم ونضاجعهم حتي تغادر أرواحهم أجسادهم
    Neden yaşlı insanlar pantolonlarını göbek deliklerinin üstüne çekerler? Open Subtitles مالذي يجبر كبار السن أن يرفعوا سراويلهم التحتية القصيرة فوق سرتهم؟
    Sırf hamile kaldın diye pantolonlarını kontrol edebilen öğrencilerden farklı bir ayrıcalığın olmayacak. Open Subtitles كونك تسببتي بالحمل لا يعني ان تتلقيي معاملة مختلفة عن باقي التلاميذ الذين تمكنوا من ابقائه في سراويلهم
    Ve beni görünce, erkeklerin pantolonlarının dar gelmesi. Open Subtitles وعندما يرانى الرجال سراويلهم تبدو ضيقة جدا؟
    O küçük, suçlu donlarına sıçtıracağım. Open Subtitles أجل سوف أجعلهم يتبرزون في ! سراويلهم القصيرة
    Gör onları pantolonları olmadan, Hiçbirisi oldukları kadar muazzam değil! Open Subtitles أريهم بعد أن يخلعوا سراويلهم أنهم ليسوا بهذه العظمة
    Şu salak pantolonlarına bak. Open Subtitles انظر الى سراويلهم الغبية التى يرتدوها
    Çocuklar korktukları zaman, pantolonlarını ıslatırlar. Open Subtitles عندما يبلل الأطفال سراويلهم يصرخون
    Sen her istediğinde erkekler pantolonlarını çıkardığı için üzgünüm. Open Subtitles ما أقصده، أعتذر لو كانوا الشباب يقومون بنزع سراويلهم كلما طلب ذلك...
    Çocukları pantolonlarını kafalarına geçirir yahu! Open Subtitles سوف يرتدي أبناؤهما سراويلهم على رؤوسهم
    Belki de direkt pantolonlarını indirmeliyiz. Open Subtitles ربما علينا ان نجذب سراويلهم
    Bütün ölülerin pantolonlarını sıyırın. Open Subtitles كلكم ستموتون انزاوا سراويلهم
    pantolonlarını istiyorlar. Open Subtitles -إنهم يطلبون سراويلهم
    Kargo pantolonlarını almadan gittiler. Open Subtitles تركوا سراويلهم
    Oturdukları zaman pantolonlarının önünün dışa dönük olması bu yüzden. Open Subtitles لهــذا ترتفــع سراويلهم دائمــا عندما يجلسون أقصد، لا أعرف ما الذي علي فعــله
    Yada partiyi pantolonlarının içinde veriyorlardır. Open Subtitles أجل , لا ربما لديهم حفلة في سراويلهم
    Eğer işleri çözmek için neleri onayladığımızı bilselerdi donlarına işerlerdi. Open Subtitles وهم (الايرانيون) شخ سراويلهم لو كانوا يعلمون ما ذهبنا من خلال الحصول على الياقات.
    Kıllı sırtları, kötü nefesleri ve zebra pantolonları vardır. Open Subtitles ،ظهورهم ذات الشعر الكثيف رائحة نفسهم السيئة سراويلهم المخططة كالحمار الوحشي
    Yani pantolonları bellerinde duracak. Open Subtitles بمعنى آخر، سيرتدون سراويلهم
    İnsanlar pantolonlarına sülük koymaya başladığında TV seyretmeyi kestim. Open Subtitles أنا توقفت عن مشاهدة التلفزيون... عندما بدأ الناس وضع العلق أسفل سراويلهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more