İnteraktif hikâye anlatımı anlatı tarzımızda bir devrim. | TED | شكلت رواية القصص بطريقة تفاعلية ثورة في أسلوب سرد القصص. |
Hayata geçirmek için hikâye anlatımı ile sanatı kullanırız. | TED | ونعتمد سرد القصص والفن لنبعث فيها الحياة. |
Birincisi, hikayeler fazla basittir, hikayelerin bakış açısında çıkarıp atmak vardır, yalnızca 18 dakikaya değil, pek çok hikayeyi bir iki cümlede sunabilirsiniz. | TED | أولا، يميل سرد القصص أن يكون بسيطًا للغاية، لأن هدف القصة هو تجريد المغزى، ليس فقط في 18 دقيقة، ولكن يمكنُ تعريف معظم القصص في جملة أو اثنتين. |
Fakat biz, o kontrolü bırakmaya istekli, benim gibi düşünceli ve eğlenceli biriyle işin içinde olmak isteyen ve en nihayetinde bizim tek başımıza anlatmayı başaramayacağımız hikayeleri anlatmak için bize güç verecek 17 şirket bulduk. Bu hikayeler bir reklamcının öğrenemeyeceği hikayelerdi. | TED | ولكننا لحصلنا على ١٧ من شركاء العلامة التجارية الذين كانوا على استعداد للتخلي عن هذه السيطرة، أردنا أن نكون في الأعمال التجارية مع شخص واعي ولعوب مثلي، والمخول في نهاية المطاف إلى سرد القصص التي عادة ما لا نستطيع ان نقول القصص التي تعلن عادة لحصل ورائه إبدا. |
O zamanlarda bu kitap hikaye kitaplarının kralıydı. | TED | الآن في تلك الأثناء، كان الكتاب هو ملك سرد القصص. |
Fakat özellikle fazla hikaye tarzında düşündüğümüzde bir kaç temel problem olduğunu düşünüyorum. | TED | لكن بالتحديد أكثر، أفكر في بعض المشاكل الكبرى عندما نفكر أكثر من اللازم من حيث سرد القصص. |
Sizi bilmem ama ben küçükken masal vakti, günün en sevdiğim vaktiydi. | TED | لا أعلم بشأنكم لكن في صغري، كان وقت سرد القصص من أفضل أجزاء يومي. |
Ama bu yazı hakkında asıl önemli olan, Afrika hikayelerinin, batı dünyasında anlatılma tarzına başlangıç oluşturmasıdır. Sahraaltı Afrika'nın olumsuzluklarla dolu, farklı, karanlık, ünlü şair Rudyard Kipling'in sözleriyle, "yarı şeytan, yarı çocuk" insanların yaşadığı bir yer olduğuna dair anlatım geleneği. | TED | لكن الشئ المهم حول كتاباته هو أنها تمثل البداية لعادة سرد القصص الأفريقية في الغرب. تقليد أفريقيا جنوب الصحراء كمكان من السلبيات، للإختلاف ، للظلمة، للناس الذين، في كلمات الشاعر الرائع، روديارد كيبلينغ، هم " نصف شيطان، نصف طفل." |
hikayecilik önemlidir. | TED | سرد القصص في غاية الأهمية. |
Bu sizlere nasıl hikâye anlatabilmemizi, bilgi aktarmamızı sağlayan mekanizmayı açıklayacaktır. | TED | إذ يبدأ هذا بتوضيح الآلية التي يمكننا من خلالها سرد القصص ونقل المعلومات. |
Ayrıca kostümlerin hikâye anlatımında önemli bir rol oynadığını işin başında öğrendim. | TED | كما تعلمتُ مبكراً أيضاً أن الأزياء يمكنُ أن تلعب دورًا مهماً في سرد القصص. |
hikâye anlatma yoluyla çocuklarıyla tekrar bağ kurarlar. | TED | تواصلوا باستخدام إحدى الطرق الأساسية باستخدام سرد القصص كوسيط. |
Yaşamımda yaptığım budur -- hikayeler anlatmak, romanlar yazmak. Bugün de size hikaye anlatma sanatı ile ilgili bir kaç hikaye anlatmak istiyorum, ve ayrıca cin adı verilen latif varlıklardan da bahsedeceğim. | TED | هذا هو عملي في الحياة .. سرد القصص, وكتابة الروايات, واليوم أود أن أروي لكم بعض الْحَكَايَا عن فن رواية القصة, وعن بعض المخلوقات الخارقة للطبيعة التي تسمى "الْجِن" |
Sürekli geçmişe dair hikayeler anlatmayı, kuş gibi nasıl yaşadığını, iki dünya savaşı boyunca ormanda ne bulursa onu yiyerek yaşadığını, karısıyla birlikte 100 yaşını nasıl aştığını anlatmaya bayılyor. Görüşmeyi yaptığım yerde, küçük sevimli bir mutfakta altı çocuk yetiştirmişler. | TED | أحب سرد القصص على سبيل المثال كيف عاش حرا كالطير فيتغذى على ما يمكن أن يجده على أرض الغابة ليس خلال حرب عالمية واحدة بل اثنتين، كيف أنه هو وزوجته (التي جاوزت المائة عاما أيضاً) ربّوا ستة أطفال في مطبخ صغير وحميم حيث تحاورت معه. |
Ve anlatmak istediğime karar verdim,... ...bir hikaye anlatmak istiyordum... ...ama yinede kendi hikayelerimi anlatmak istiyordum. | TED | وقررت أنني أريد أن أسرد القصص، ولكن ما زلت أرغب في سرد القصص والحكايات كما أود أن أحكي لكم قصصي. |
Ve bir şey daha var, sizi biraz zorlayacak bir şeyim var, ve hikaye anlatımının önemi üzerinde düşünmemizi sağlamalı. | TED | و هنالك شئ أخير, تحد صغير أضعه أمامكم و سيجعلنا قادرين على عكس أهمية سرد القصص. |
Farklı bir tür hikaye anlatımı ve film yapımı için devasa bir tuval ortaya çıkarıyor. | TED | لأنه يفتح آفاقًا جديدةً لنوع مختلف من سرد القصص وصناعة الأفلام. |
Kendi iki oğluma da küçükken masal okumayı çok severdim. | TED | وأحببت سرد القصص لولديّ الاثنين في صغرهما أيضًا. |