Eğer içki içerseniz, karaciğer dokunuzda hasara yol açarsınız, ondan sonra da Karaciğer kanseri oluşur. | TED | إذا شربت الكحول، تؤذي خلايا الكبد، ثم يحدث سرطان الكبد. |
Bu yaşlıca bir bayan.Dİyabetin yanında,Karaciğer kanseri. Vücudunda son kalanlarla ölmeye karar verdi. | TED | هذه سيدة مسنة وهي مصابة سرطان الكبد و السكر وقررت أن تموت بجسدها كاملًا |
Aşılar sadece virüslerin yol açtığı kanserlerde işe yaradı, rahim ağzı ya da Karaciğer kanseri gibi. | TED | لقد نجحت فقط مع أنواع السرطانات الناتجة عن الفيروسات كسرطان عنق الرحم أو سرطان الكبد. |
Uzun zaman, büyük bir cesaretle mücadele ettiği karaciğer kanserine yenilmesi. | Open Subtitles | و يرتاح أخيراً بعد معركة باسلة مع سرطان الكبد |
Karaciğer kanserinin son evrelerindeydi. Morfini olduğundan emindim. | Open Subtitles | رجل مسن لديه سرطان الكبد, وفي شهوره الأخيره |
Her yıl binlerce hasta, ağız ve karaciğer kanserinden hayatını kaybediyor. | TED | الآلاف من المرضى في كل عام يخسرون حياتهم بسبب سرطان الكبد والفم |
Karaciğer kanseri beni öldürecek. Sigara bunu çok az hızlandıracak. | Open Subtitles | سرطان الكبد سيقتلني، التدخين سيعجّل من العمليّة فحسب |
Ve sen buradaki herkesten çok Karaciğer kanseri gördün. | Open Subtitles | وأنت تعرف عن سرطان الكبد أكثر من سواك هنا |
Bu çok olağandışıydı; Karaciğer kanseri çoğunlukla yetişkinlerde görülürdü. | Open Subtitles | هذا كان غير اعتيادياً، لما يُعرف أن سرطان الكبد يحدث بشكل رئيسي عند البالغين |
Doktorum Karaciğer kanseri olduğumu söyleyeli iki ay kadar bile olmadı. Eğer şanslıysam 2 yıl yaşarmışım. | Open Subtitles | قبل شهرين أخبرني الطبيب أن لدي سرطان الكبد أكثر حد للعيش سنتين لو كنت محظوظ |
Karaciğer kanseri hücreleri aktarılan denek karın içerisine 6 kez ES–22 enjekte edilerek tedavi edildi. | Open Subtitles | مصاب بخلايا من سرطان الكبد البشري "اجتاز ست جولات من العلاج بـ"إي إس 22 داخل تجويف البطن |
Karaciğer kanseri hızlı ilerler. | Open Subtitles | حسنا، أن سرطان الكبد سريع |
Helen'e Karaciğer kanseri teşhisi konuldu. | Open Subtitles | ،الأمر هو , أترى .بأن (هيلين)شُخصت بمرض سرطان الكبد |
Karaciğer kanseri. | Open Subtitles | أقصد تعاني من سرطان الكبد. |
- Karaciğer kanseri, değil mi? | Open Subtitles | سرطان الكبد ، أليس كذلك ؟ |
Proteinin Karaciğer kanseri gelişimindeki etkisini test ediyorlardı. | Open Subtitles | (و من ثم تم إعطائها طعاماً أساسه الـ(كايسين و هو البروتين الرئيسي المتواجد في الحليب. كانوا يقومون باختبار تأثير البروتين على نمو سرطان الكبد. |
Hımm, Karaciğer kanseri. | Open Subtitles | سرطان الكبد |
Hepatit, karaciğer kanserine neden olabilir. | Open Subtitles | الكبد الوبائي قد يسبب سرطان الكبد |
- Cevapla istediğimi de söyledim. - karaciğer kanserine daha çok benziyor. | Open Subtitles | وقلت أيضاً أنني أريد إجابات - سرطان الكبد هو الأرجح - |
Karaciğer kanserinin son aşaması. | Open Subtitles | المرحلة النهائية من سرطان الكبد |
Bu makale ve Doktor Campbell'ın hayvansal gıdayla beslenen çocuklarda Karaciğer kanserinin arttığını öğrenmesi işi ve hayatında belirleyici bir döneme vesile oldu. | Open Subtitles | هذا المقالة الهنديّة، إضافة إلى ما تعلّمه (الطبيب (كامبل عن سرطان الكبد المتزايد عند الأطفال |
Dün gece geç saatlerde karaciğer kanserinden hayatını kaybeden Yargıç Verna Thornton'ın yasını tutanlar yüksek mahkemenin merdivenlerinde toplanıyorlar. | Open Subtitles | المحكمة العليا لتكريم القاضية ثورنتون، التي توفيت مساء البارحة بعد صراع مضن مع سرطان الكبد. |
Bu çocuk, eğer biz bu tıbbi deney yasasını komiteden geçirmezsek, karaciğer kanserinden dolayı ölecek olan bir Irak Savaşı gazisinin kızı. | Open Subtitles | إنها ابنة بطل في حرب العراق والذي يحتضر من سرطان الكبد مالم نوافق على الأبحاث السريرية |