"سرها" - Translation from Arabic to Turkish

    • sırrını
        
    • sırrı
        
    • Sırrının
        
    • sır
        
    • sırrına
        
    Üç saat sonra, Deborah Kerr Cary Grant'a sırrını anlatmıştı, ama ben hala kimseye söyleyememiştim. Open Subtitles ثلاث ساعات في وقت لاحق، وكان ديبورا كير كشفت سرها لكاري غرانت، وأنا لا تزال قال لا لغم واحد.
    Eğer kocası sırrını keşfederse, öfkesinin baskısını hissettireceğini biliyordu. Open Subtitles عرفت أنه إذا اكتشف زوجها سرها فستشعر بكامل غضبه يصب عليها
    sırrı, ortaya koyduğu sosa batırılmış ekstra ekmek dilimi. Open Subtitles سرها هو انها تضع شريحة اضافية من الخبز المنقع بالمرق في المنتصف
    sırrı, ortaya koyduğu sosa batırılmış ekstra ekmek dilimi. Open Subtitles سرها هو انها تضع شريحة اضافية من الخبز المنقع بالمرق في المنتصف
    Sırrının her an ortaya çıkabileceğini bilmek. Open Subtitles وأن سرها الصغير من الممكن أن يُعلن في أية لحظة
    Rico'nun sır sandığı şeyin ne olduğunu görene kadar bekle. Open Subtitles ليس عندما ترى ماكان يعتقد ريكو انه سرها الكبير
    Ama yinede onun sırrına ulaşmışsın. Open Subtitles على الأقل تعرفين سرها الآن
    Ben sırrını lise boyunca sakladım.Büyükannesinin cenazesindeki tek arkadaşıydım. Open Subtitles حفظت سرها طوال فترة الدراسه الثانويه، و كنتُ صديقتها الوحيده في جنازة جدتها
    Sanırım biz onun sırrını bulduk. O sadece hesaplama evreninde ne varsa onları örnekliyor ve çoğunlukla 30. Kural gibi şeyler elde ediyor ya da bunun gibi. TED حسنا، أعتقد أننا عرفنا سرها. إنها تقوم بأخذ عينات من هذا الكون الحسابي وغالبًا ما تنتج شيئًا كالقاعدة رقم 30 أو مثل هذا.
    Ta ki bir gün, bu hizmetçi size bir sırrını anlatana kadar. Open Subtitles و في أحد الأيام أخبرتك الخادمة عن سرها
    Ertesi sabah, aynı zamanda Raquel sırrını ortaya çıkarıyordu. Open Subtitles الصباح التالى عندما كشفت راكيل عن سرها
    - sırrını saklar mısınız? - Dalga mı geçiyorsun? Open Subtitles هل يمكنك المحافظة على سرها أتمزحين ؟
    Yani Simone, sırrını bilen birinden bu notu alıyor. Open Subtitles إذاً " سيمون " تحصل على مفكرة تقول أن شخص يعرف سرها
    - Onun tavuk tarifi harika oluyor. sırrı ise derinin altına tereyağ sürmesi. Open Subtitles دجاجها المشوي رائع و سرها هو وضع الزبدة تحت جلد الدجاج
    Belki de bunu hiç söylememeliydim. Bu onun sırrı. Open Subtitles حقيقةً ، ليكنعليإبلاغك، إنه سرها
    İşin sırrı, böceklerle giriştikleri gizli ilişkileri, bazı çiçeklerin sadece böcekler tarafından polenlenmesine koşut bazı böcekler de sadece çiçeklerle beslenebiliyor. Open Subtitles يكمن سرها في علاقتها الحميمة مع الحشرات حميمة لدرجة أن بعض الأزهار تلقح من الحشرات وبعض الحشرات كالفراشات لا يمكن أن تتغذى إلا على الأزهار
    Eğer yalan söylemişse de sırrı onunla birlikte mezara girdi. Open Subtitles حسنا,لن كانت تكذب فقد ما ت سرها معها
    Eğer yalan söylemişse de sırrı onunla birlikte mezara girdi. Open Subtitles حسنا,لن كانت تكذب فقد ما ت سرها معها
    Mariel Sırrının açığa çıkmasını istemeyebilir, ama ben bütün topluluktan bahsediyorum. Open Subtitles ؟ ربما ماريل لا تريد ان تفشى سرها ولكننى أفكر بالمجمتع كله
    Sırrının ne olduğunu söylemeye hazır olduğu zaman onun yanında olacağız. Open Subtitles عندما تكون مستعدة لتخبرنا، ما هو سرها سوف نكون موجودين من أجلها
    - Bu onun lanet bir sırrıydı! - Neden bir sır? Open Subtitles ـ كان هذا سرها الكبير ـ سر, لماذا سر
    Topluluğumuzun cenneti sırrına bağlı. Open Subtitles الجنة بمجتمعنا تعتمد على سرها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more