Çok üzüntülüydü ve Mark Levine'in yatağında teselli buldu. | Open Subtitles | بسبب حزنها الشديد هرعت لإيجاد العزاء في سريرِ مارك ليفين |
Büyükbabam öldüğünde hastane yatağında ona baktım, uzun uzun seyrettim. | Open Subtitles | عندما مات جدي، نَظرتُ إليه على سريرِ المستشفى و كنتُ أراقب |
O hastane yatağında yatarken öleceğimden korkuyordum, dua etmeye başladım. | Open Subtitles | لا تعرِف، عِندما كُنتُ راقِداً في سريرِ المَشفى ذاك و كُنتُ خائِفاً أني سأموت بدأتُ أدعوا |
Ve sonra ben yatmaya gidiyorum ve sabah ta... sen kendine yeni bir ev bulmalısın. | Open Subtitles | وبعد ذلك أَنا ذاهِب إلى سريرِ ..وفي الصباحِ. أنت يَجِبُ أَنْ تَجدَ لنفسك بيت جديد. |
Çaylak, 23. yataktaki hastaya perikardit kanalı açmaya başlayın. | Open Subtitles | المستجد، بداية a بالوعة على pericarditis القيحي في سريرِ 23. |
Ben yatıyorum. | Open Subtitles | أَنا ذاهِب إلى سريرِ الآن. لا تُضايقْ مَعي. |
Babasının yatağında ne yaptığı anlaşıldı. | Open Subtitles | حَسناً، الذي يُوضّحُ ما هي كَانتْ تَعْملُ في سريرِ الأَبِّ. |
Sanki hiçbir şey olmamış gibi yatağında yatıyor olacağını. | Open Subtitles | فقط كَمين في سريرِ... حَدثَ مثل لا شيءِ أبداً. |
Babanın yatağında sana ait kanıtlar bulduk. | Open Subtitles | وَجدنَا دليلاً منك في سريرِ أبّيكَ. |
Hyde kendi yatağında Jackie de Hyde'ın yatağındaysa bahsi geçen o yatakta neler döndü? | Open Subtitles | إذا Hyde كَانَ في سريرِ Hyde... وجاكي كَانَ في سريرِ Hyde... الذي بالضبط كَانَ يَستمرُّ في قالَ سريراً؟ |
Bir keresinde ban de babamın yatağında yapmıştım. | Open Subtitles | لقد فعلتها مرة في سريرِ أبوى. |
yatmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أَنا ذاهِب إلى سريرِ. |
Ben yatmaya gidiyorum. | Open Subtitles | أَنا ذاهِب إلى سريرِ. |
Önce tüm bu belgelere imza atman, üç no'lu yataktaki hastaya damar konsultasyonu yapman ve Bayan O'Brien için toksikoloji istemen gerek. | Open Subtitles | أنت يَجِبُ أَنْ إشارةَ مشارك كُلّ هذه الطلباتِ، إملأْ a وعائي يَستشيرُ على سريرِ ثلاثة ويُصبحُ a tox شاشة للسّيدةِ O'Brien. |
Tamam. Ben yatıyorum. | Open Subtitles | الموافقة، حَسناً، أَنا ذاهِب إلى سريرِ. |