"سرّها" - Translation from Arabic to Turkish

• sırrını
• sırrı

Bir yıldan fazla bir süre sırrını saklamış ama sonunda itiraf etmiş.
قالت بأنها كانت تكتم سرّها لأكثر من سنة قبل أن تعترف بذلك

Yoksa seni tutuklar onun sırrını açığa çıkarırım.
أو سأقوم بإعتقال مؤخرتك، يا أيها السافل و أفضح سرّها

Bu aile sırrını daha önce öğrenmiş olsaydım benim için çok daha kolay olacaktı.
أتعلمين، كان الجحيم سيكون أسهل بكثير ، من معالجة سرّها العائلي الذي كشف لي الكثير بعد فترة قريبة

Annem yıllar öncesinde babamı aldatmış. Onun en karanlık sırrı buymuş.
لقد كانت أمي غير مُخلصة لعدة سنوات قبل ذلك، وهذا كان سرّها المظلم.

Belki de sırrı karanlık çağlarla ilgilidir.
ربّما سرّها الكبير له علاقة بالعُصور المُظلمة.

Bunun sonucunda uzun zamandır sakladığı bir sırrı açığa çıkaracak bir takım olaylar zincirinin oluşmasına sebep oldu.
فقد أطلقت سلسلة أحداث انتهت لكشف سرّها الذي ظلّ دفينًا لأمد طويل.

Onun sırrını duymamı isteyen çok zalim bir kadın var telefonun diğer ucunda.
معي على الخط سيّدة مرموقة، و التي تودني أنّ أسمع سرّها.

Onun ya da kardeşinin sırrını açığa çıkarma ihtimalini göze alamadı.
لمْ يكن بإستطاعتها السماح له أو لأخته بكشف سرّها.

Dedektif... O haklı. sırrını saklı tutmalısınız.
حضرة المحقق، إنّها محقّة، يتحتّم أن تصون سرّها.

Adamın Tobias olduğunu anlamasına rağmen sırrını açığa çıkarmamak için adamı açığa çıkaramıyordu..
كما أنّها لايمكنها أن تفصح عن نفسها أنّها قد لاحظت شخصاً كـ (توبايس) على أنّه موجود في منزلها دون أن تفضح عن سرّها

Onun sırrını duymak istemiyorum. Seninkini duymak istiyorum. Bir sırrın var, değil mi Olivia?
لا أود سماع سرّها ، بل أود سماع سرّك، لديكِ سرّ ، أليس كذلك يا (أوليفيا)؟

Angie sırrını korumak zorundaydı.
واضُطرت "آنجي" لحماية سرّها

Çünkü onun sırrını biliyorum
{\pos(192,220)} لأنني... {\pos(192,220)} أعرف سرّها.

Rose'un sırrı ifşa etmek uğruna yanlıştan dönmek için yaptığı.
كيف كانت (روز) مستعدّة للكشف عن سرّها لتصحيح وضع خاطئ.

Bu sırrı başka kimseyle paylaşamazsın.
فإيّاك أن تفشي سرّها لأحد آخر.