Bir adamın zihniyetini sevecek kadar sığ olduğum için üzgünüm. | Open Subtitles | و آسفة لأنني سطحية جداً في إعجابي بالرجل بسبب عقله |
- Ben çok sığ ve boş kafalıyım hiçbir konuda fikrim ve söyleyecek ilginç bir şeyim yoktur. | Open Subtitles | أنا سطحية جداً وفارغة ولا أملك أية أفكار أو أي شيء مهم لأقوله |
Çok sığ ve iğrenç bir kavrayış var filmde. Bunu daha önceden de gördüm. | Open Subtitles | رؤيته سطحية وكئيبة رأيت العديد من أمثاله |
Ve bu büyük bir ampütasyon yaratıyor, insan doğasına yüzeysel bir bakış. | TED | لقد نتج عن ذلك فصلاً تاماً، نظرة سطحية للطبيعة البشرية. |
Ama ben sadece, ben çok yüzeyselim. | Open Subtitles | ولكن أنا فقط، جداَ سطحية بالفعل أنا .. |
Sekoyaların, yukarı doğru genişleyen kocaman yüzey alanları vardır. Çünkü her seferinde kendilerini yinelerler. | TED | لدى السكويات منطقة سطحية هائلة تمتد لأعلى نحو الفضاء لأن لديها ميلا إلى القيام بما يسمى بالتكرار. |
Ludwig'in kendini adamış olduğu her sığ kontesi görecek misin? | Open Subtitles | تبحث عن كل كونتيسة سطحية لودفيغ أعطاها اهتمام ؟ |
Tabii ki artık eğlenmiyorum ama adaletli bir gözlem yapınca hayat sığ yaşamaktan fazlası oluyor. | Open Subtitles | بالتأكيد لم أعد مرحاً ولكن بالحياة ما هو أكثر من القاء ملاحظات سطحية مضحكة. |
Beni o kadar sığ mı görüyorsun, Clark? | Open Subtitles | أتعتقد فعلاً أنني سطحية إلى هذا الحد ياكلارك |
Hayır, bu kadar sığ olduğun için kendinden nefret ediyorsun! | Open Subtitles | كلا، أنتِ تكرهين نفسك لأنـّكِ سطحية جداً |
Fahişenin boğazındaki kesikler... sığ ve kararsızca yapılmış. | Open Subtitles | الجروح في حلق العاهرة كلها سطحية جروح عدم ثقة |
Çünkü ben herkesi her şey için aşağılayan sığ bir narşist kaltağın tekiyim. | Open Subtitles | لأني فتاة سطحية , وعاهرة نرجسية , و تتلاعب بالجميع من أجل كل شيء |
Çok sığ canlılar olsak da senin gibi bir yakışıklının bile bizi delirtmesini sağlayacak şeyler var. | Open Subtitles | ، حسناً ، إننا مخلوقاتٌ سطحية للغاية ولكن هناك أشياء حتى لو فعلها . رجالٌ مثلك يدفعنا إلى الجنون |
sığ birisin ve çalışmaların da sığ ve Tanrı korusun senin hayatına sahip olsam ben de tavşancıklar çizerdim. | Open Subtitles | أنت سطحية و عملك سطحي وليباركك الرب لأنني لو حظيت بحياتك لكنت رسمت الأرانب أيضا |
1994 yılında Moğolistan'da çok büyük dinozor yumurtaları dolu bir yuva keşfedildi. Sıralanmış 20'den fazla yumurta sığ bir çukurun etrafında çiftler halinde sıralanmıştı. | Open Subtitles | .في منغوليا عام 1994، تمَّ إكتشاف عـُش مليء بـبيوض ديناصور كبيرة مصفوفة لأكثر من 20 بيضة، و منظمة في أزواج حول حافة هوَّةٍ سطحية |
Açıkçası beni bu kadar sığ olarak görmene biraz incindim. | Open Subtitles | بالواقع,انا مجروحة قليلا لأنك تظنين انني سطحية للغاية |
Orada yüzeysel konuşmalar olmadığı gibi biz en özel kişisel duygularımızı, korkularımızı ve omurilik servisi sonrası yaşamlarımız için olan ümitlerimizi paylaştık. | TED | و لم تكن هنالك محادثات سطحية حيث تبادلنا أعمق أفكارنا ، و مخاوفنا ، وآمالنا لحياتنا بعد جناح العمود الفقري. |
Çok mu yüzeyselim sence? | Open Subtitles | هل ذلك يجعلني سطحية ؟ |
İlgilendiğimiz bu yüzey altı çevrelere erişebilmemiz için, bunlar için gerekli aletleri üretmekle ilgileniyoruz. | TED | ومن أجل الوصول إلى تلك البيئات التحت سطحية التي نعمل عليها ، فنحن مهتمون جداً في تطوير الأدوات التي ستساعدنا في ذلك. |
Sığlar fakat kemiklere dokunurken onları hissettim, bu sizden öğrendiğim bir teknik, efendim. | Open Subtitles | وهي سطحية, لكن وجدتهم بالكاد تلمس العظام .تقنيه تعلمتها منك , سيدتي |
Kaptan, radar gemi yolunda yüzeyden küçük bir araçla temas sağladı. | Open Subtitles | نقيب، الرادار يتعقبّ سفينة سطحية صغيرة تتجه إلى نقطة أتصالنا عند الممر البحري. |
üstünkörü bir şekilde kullanılıyor ve gerçek bir alfanın ne anlama geldiğinigöstermiyor. | TED | استعمل المصطلح بطريقة سطحية جداً بشكل لايمت بصلة إلى المعنى الحقيقي للكلمة. |