"سطح السفينة" - Translation from Arabic to Turkish

    • güvertede
        
    • güverteye
        
    • güverte
        
    • Gemiye
        
    • Güverteyi
        
    • gemide
        
    • denize
        
    • gemiden
        
    • güvertenin
        
    • güvertesinden
        
    Sinek yoksa böcek de olur. güvertede olacağım. Open Subtitles اذا لم تتمكن من صيد ذبابات ، سأرضى بصرصور ، أراك على سطح السفينة
    Durun biraz. Bize güvertede ne yapacaksınız? Open Subtitles إنتظر لحظة ماذا ستفعل بنا على سطح السفينة ؟
    güvertede durmuş bana aldığı hediyeleri sallıyordu. Open Subtitles كان واقفاً على سطح السفينة ملوحاً بالهدايا التي أشتراها من أجلي
    İçinde çok sayıda yolcu vardı ve canları sıkılıyordu, kaptan da onları güverteye çağırdı. TED وكان هناك الكثير من المسافرين على متن السفينة، وكانوا يحسون بالملل، لذلك يدعوهم القبطان إلى سطح السفينة.
    Artık güverteye izin yoktu. TED لم يعد مسموحاً لنا البقاء على سطح السفينة.
    güverte her yerde vardır. Open Subtitles العلاقة بين سطح السفينة و الهيكل لـ المحور و المقصورة
    Gemiye bindiğinden beri seninle konuşmaya çalışıyorum. Open Subtitles لقد كنت أحاول أن أتحدث معك منذ أن كننا على سطح السفينة
    Seninle bu konuyu daha sonra güvertede görüşeceğim. Open Subtitles انا سوف أحدثك عن ذلك فيما بعد نزهة على سطح السفينة
    Bu onu son görüşümüzdü. güvertede kalmalıydı, belki kurtulabilirdi. Open Subtitles لكنه لو كان قد بقى على سطح السفينة لربما نجا
    Eğer güvertede kalsaydım belki de madame'ın odasından çıkarken katili görebilirdim. Open Subtitles إذا كنت بقيت على سطح السفينة ثم ربما قد رأيت هذا القاتل الدخول والخروج من المقصورة للسيدات
    Sizi dün gece güvertede görür gibi oluyorum. Open Subtitles لا أستطيع تصور لك المشي على سطح السفينة الليلة الماضية
    "Eğer uykum kaçsaydı ve güvertede olsaydım katili madame'ın kamarasından çıkarken görebilirdim." Open Subtitles إذا كنت قد عجزت عن النوم إذا كنت قد بقيت على سطح السفينة يمكنني بعد ذلك، ربما، أشاهد القاتل
    Eğer uykum kaçsaydı, güvertede olurdum. Open Subtitles وبطبيعة الحال، إذا كنت قد عجزت عن النوم إذا كنت قد بقيت على سطح السفينة
    güverteye çıkıp kimimiz el fenerlerimizi, can yeleklerimizi sallayarak kimimiz ise ıslık çalarak TED ذهبنا إلى سطح السفينة وأطفأنا مصابيحنا وشغلناها لجذب انتباه أي قارب يمر.
    İzninizle, general, güverteye dönmem gerek. Open Subtitles بعد اذنك جنرال ، أعتقد اننى بحاجة ان أكون على سطح السفينة
    Bu adamı ayaklarından güverteye çivileyin. Open Subtitles دقوا قدم ذلك الرجل بالمسامير في سطح السفينة.
    Kıç taraftaki alt güverte bölmesi civarında, konteynerin arkasında gözden kaybettik. Open Subtitles نحن فقط فقدت البصر من وراء الحاوية بالقرب من الحاجز على سطح السفينة السفلي، الخلف.
    Görünüşe göre güverte temizlenmiş. Open Subtitles نعم، يبدو انه تم تنظيف سطح السفينة
    Balinacılar Gemiye bindiler ve bunlar da son birlik. Open Subtitles الصيادون كلهم على سطح السفينة و هذا أخر تقرير لدينا
    Güverteyi günde üç defa fırçalardım, ama yinede balık kokusu gitmezdi. Open Subtitles كنت انظف سطح السفينة ثلاثة مرات فى اليوم . ويبقى كالسمك النتن
    Bu gemide dans edilebilecek bir yer var mı? Open Subtitles اوو هل تظنين أنهم يرقصون فى مكان ما على سطح السفينة ؟
    Bordaya çıkma emri aldım ve denize düşüp yandım. Open Subtitles فى ذلك اليوم أرسلونى إلى سطح السفينة, و احترقت يداى
    gemiden karayı görmek mi, yoksa karadan gemiyi görmek mi? Open Subtitles لترى الأرض من على سطح السفينة او لترى السفينة من على سطح الأرض
    Zamanın çoğu kaptanı güvertenin altına mümkün olduğu kadar çok işçi sıkıştıran "sıkı paketçi"ydi. TED وكانت السفن حينها تعتمد مبدأ التعبئة الضيقة فهدفهم نقل أكبر عدد ممكن من الرجال أسفل سطح السفينة
    İskele güvertesinden bir tazı gibi karısının kamarasına koştu. Open Subtitles وركض مثل الأرنب وحيدا على سطح السفينة ثم دخل مقصورة زوجته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more