"سعادته" - Translation from Arabic to Turkish

    • Ekselansları
        
    • mutluluğu
        
    • Lord hazretleri
        
    • mutluluğunu
        
    • Majesteleri
        
    • Lord hazretlerinin
        
    • Majestelerinin
        
    • Ekselanslarının
        
    • Ekselanslarını
        
    • Ekselanslarına
        
    Ekselansları Avustralyalı keşişlerden, bize dil öğretmeleri için... ..okul açmalarını istedik. Open Subtitles سعادته طلب من الكهنة الإسترالين فتح مدرسة هنا كي يُعلّمنا اللغات
    Ekselansları ile gelecek Salı bir randevum var. Elim boş gidemem. Open Subtitles لدي موعد مع سعادته الثلاثاء القادم ولا يمكنني الذهاب فارغ اليدين
    Babamın mutluluğu için, böyle küçük bir fedakarlığı nasıl yapmam! Open Subtitles و لأجل سعادته لماذا لا يمكنني تقديم هذه التضحية البسيطة؟
    Kahve vereceğiz ve Lord hazretleri kütüphaneye geçiyor. Open Subtitles قدمنا لهن القهوه. واخذ سعادته شرابه للمكتبه.
    Herkesin kendi mutluluğunu aramaya hakkı olduğu bir ülkeydi. Open Subtitles أنها الدولة التى يستطيع فيها المرء بحرية أن يبحث عن سعادته بطريقته
    Majesteleri iyileştiğinde her zaman bunu yapabiliriz. Open Subtitles نستطيع دائـــماً أن نقوم بهذا بعد إستعادة سعادته لصحّته
    Lord hazretlerinin huzurunda nutkun tutulursa seni temin ederim, tavırları ve nezaketi görevini en üst düzeyde yerine getirmene yardımcı olacaktır. Open Subtitles إذا وجدت نفسك معقود اللسان في حضور سعادته لا تخف, لأن كرمه وأخلاقه... سيسهلان عليك المهمه لتؤدي عملك على أكمل وجه.
    Kalanlar ise gelip Majestelerinin ruhuna dualara okuyacak. Open Subtitles أما بقيتكم فيتوجب عليهم المغادرة والصلاة لرقاد روح سعادته
    Ekselansları geç kaldı. Doğrudan havaalanına gidecek. Open Subtitles ـ إنها في الإنتظار ، سيدي ـ سعادته تأخر ، سوف يستقلها مباشرتاً إلى المطار
    Ekselansları bu meselenin bekleyemeyeceğini bildirdi. Open Subtitles لكن سعادته أكد لى أن الأمر لا يمكنه الأنتظار.
    Ekselansları ile barış görüşmelerine başlamanızı istiyorum. Open Subtitles أريد منك أن تجري لقاءاً مع سعادته لإجراء محادثات السلام
    Ekselansları Vali için Sessizlik. Open Subtitles و هي الشنق حتى الموت نرجو الصمت لأجل سعادته الحاكم
    Ekselansları şu yol konusunda güçlük çıkaracak. Open Subtitles سعادته أصبح صعب المراس بشأن الطريق مجدداً
    anne, mutluluğu bizim gülümsemelerimizde saklı olandır. Open Subtitles الام هى الشخص الذى سعادته تكمن فى ابتسامتنا
    İsteniyor olmak besbelli memnuniyet verici onun için, ...ve açık ki, tüm mutluluğu Camden Place ile sıkı fıkı olmak. Open Subtitles فقد كا سعيداً بطلبي وبنى كامل سعادته على علاقته الطيبة في كامدن
    Hayır, ikimizin de mutluluğu bulmaya ihtiyacı var. Open Subtitles أعلم , أعتقد أن كلا منا عليه أن يجد سعادته الأن
    Lord hazretleri bunu zaten yaptı. Sadece dinlenmeye çalış. Open Subtitles سعادته قام بذلك مسبقاً فقط حاول الاسترخاء
    Ama eminim Lord hazretleri isterse bir şeyler yapabilir. Neden? Open Subtitles لكن بالتأكيد، إن قام سعادته بطلبه فلابد من أن يقوم بشيء
    Senin ihtiyacın olan şey senin mutluluğunu kendinden önce tutacak biriyle çıkman. Open Subtitles ما تحتاجينه هو ان تواعدي شخصا يضع سعادتك قبل سعادته
    Majesteleri tenezzül ederlerse her sabah yalnızca löpe yemelerini önerebilir miyim? Open Subtitles لو يسمح سعادته بأن أقترح عليه أكل حساء الشعير
    Ve sonra, Lord hazretlerinin uşağı yoktu ve-- Ve sizin işiniz başınızdan aşkındı! Open Subtitles ومن ثم سعادته بلا خادم خاص و تراكم المهام كلها عليك
    Bugünkü özel gösteri Majestelerinin şerefine düzenlenmiştir. Open Subtitles هذهالمنـاسبةلليوم... تم تنظيمها من أجل إبهاج سعادته.
    Ekselanslarının adına atıştırmalıkları vermek için geldim. Open Subtitles انا هنا لتقديم الحلويات نيابة عن سعادته
    Biraz daha sohbet etmek isterdim, ama Ekselanslarını asla bekletemezsiniz. Open Subtitles أحب أن ادردش معك لفترة أطول لكنك لن تجعل سعادته ينتظر اكثر
    Ona, kaplanını Ekselanslarına verdiğimizi söylemek zorunda kaldık. Open Subtitles أضطررنا أن نخبره أننا أعطينا نمره إلى سعادته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more