Ama mutlu olmalarından emin olun, yalnız çok mutlu olmasınlar. | Open Subtitles | لكن أحرصوا على أن يكونوا سعداء لكن ليس سعداء للغاية |
çok mutlu oldular, yakında gelip şeker dağıtacaklarmış. | Open Subtitles | كانوا سعداء للغاية وسيأتون فى الغد لتوزيع الحلوى |
Memleketimizde birlikte çok mutlu olacağız. | Open Subtitles | سنكون سعداء للغاية معا عندما نعود للمنزل |
Victor ve ben, burada olduğunuz için çok mutluyuz. | Open Subtitles | أنا وفيكتور سعداء للغاية بوجودكم لمشاركتنا الإحتفال |
Burada olmanızdan ve Demokrat Parti için bu harika yılı kutlamaktan çok mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء للغاية بحضوركم هنا والإحتفال بما تم بالسنة الإستثنائية للحزب الديمقراطي |
Ve İttifaktakiler onlarla çalışmış olmam dolayısıyla çok memnun olduklarını bana ifade ettiler. | TED | وقد قال لي أعضاء التحالف بأنهم سعداء للغاية للعمل به. |
Öğle yemeğinde bize katıldığın için çok sevindik. | Open Subtitles | نحن سعداء للغاية بأنكوافقتعليتناولاالغذاءمعنا. |
Eh, eminim ikiniz çok mutlu olacaksınız. | Open Subtitles | حسناً، أنا متأكدة أنكما الاثنان سعداء للغاية |
Eminim birlikte çok mutlu olacaksınız. | Open Subtitles | أنا واثقةٌ من أنكما ستغدون سعداء للغاية سويةً. |
Birlikte çok mutlu görünüyorsunuz. Ne zamandır sevgilisiniz? | Open Subtitles | يبدو أنكم سعداء للغاية سوياً منذ متى وأنتم تتواعدون؟ |
çok mutlu olacaksın | Open Subtitles | كانوا سعداء للغاية. أعرف أنّه كان حكيماً. |
Duruşmadan sonra daha kolay olur diye düşündüm, ama şu anda herkes çok mutlu. | Open Subtitles | حسنا لقد ظننت أن الأمر سيكون أسهل بعد المحاكمة لكن الجميع سعداء للغاية |
O ebeveyn'lere bakıyorum, ve çok mutlu görünüyorlar. | Open Subtitles | انظروا لكل اولئك الآباء وهم يبدون سعداء للغاية |
Umarım siz ve nişanlınız birlikte çok mutlu olursunuz. | Open Subtitles | آمل ان تكون أنت و خطيبتك سعداء للغاية معاً |
Bu sözleri söylemeni ne kadar zamandır bekledim ve söz veriyorum çok mutlu olacağız. | Open Subtitles | لشدُّ ما انتظرتُ منكِ قول هذه الكلمات، وأنا أعدكِ أننا سنكون سعداء للغاية. |
Sadece birbirimizi çok mutlu edemedik. | Open Subtitles | فقط لم نجعل بعضنا البعض سعداء للغاية |
çok mutlu olabilirdik. | Open Subtitles | كان باستطاعتنا أن نكون سعداء للغاية |
Umarım siz ikiniz çok mutlu olursunuz. | Open Subtitles | حسنا، آمل أن تكونوا سعداء للغاية معاً |
Bu ikisinin kutsal evlilik birlikteliğinde bulunduğumuz için çok mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء للغاية للننضمّ لهاذين في رباط الزوجية المقدّس |
Tatilde çok mutluyuz kırlarda arkadaşlarla. | Open Subtitles | نحن سعداء للغاية في عطلة... في الريف مع الأصدقاء |
Burada olduğun için mutluyuz, çok mutluyuz. | Open Subtitles | نحن سعداء بوجودك هنا، سعداء للغاية. |
Onun bir Hristiyan kadınıyla tanışmasına çok memnun olduk. | Open Subtitles | ونحن سعداء للغاية أنه ألتقى بامرأة مسيحية. |
Ve biz de yok oluşunuz ihtimalinden dolayı çok sevindik. | Open Subtitles | و نحن سعداء للغاية بدماركم الوشيك |