Biz genç, mutlu ve güvendeyiz. Ve hep öyle olacağız. | Open Subtitles | نحن شباب و سعداء و آمنون و سنبقي دائما هكذا |
29 ve 27 yaşlarındalar ve PKE'nin göz, deri ve atardamarlarındaki belirtilerine rağmen, mutlu ve sağlıklı olduklarını ifade ediyorlar. | TED | و في عمر ال 29 و 27 تم إعتبارهم سعداء و أصحاء برغم من آثار المرض في جلودهم ، أعينهم و شرايينهم |
Göstermek zorunda kaldığıma üzgünüm. Ama bir zamanlar bu insanlar mutlu ve memnundular. | Open Subtitles | أسف لرؤيتك هذا ,لكنهم كانوا سعداء و قانعين |
Arkadaşının mutlu ve gerçekten çok tatmin olmasını istemez misin? | Open Subtitles | ألا تريدين أن يكون أصدقاؤك سعداء و راضين جدا جدا ؟ |
Senin görevin kasabamızın sağlıklı mutlu ve uysal olmasını sağlamak. | Open Subtitles | وظيفتكَ أنْ تحافظ على .. صحة أهالي المدينة و تبقيهم سعداء و سلسين |
Longols Adasında, hepimizi uzun bir süre mutlu ve hoşnut tutmaya yetecek kadar para var. | Open Subtitles | هناك اموال لكى يتم كسبها فى جزيرة " لانجولس " ِ وهى كافية لكى تجعلنا سعداء و فى راحة لقدر كبير من الوقت |
-Farkettin mi, hepsi mutlu ve gülüyor. | Open Subtitles | -لاحظ انهم كلهم سعداء و يبتسمون لأنهم يشربون جعة مشـ... |