Kaybın için gerçekten üzgünüm, ama peşinden gelen kişi hakkında bazı bilgiye sahibim. | Open Subtitles | أسفي العميق على خسارتك، لكن لدي بعض المعلومات عن الشخص الذي سعى خلفك |
Babam yalnız değilmiş. Ve onun gibilerinin kendi Amerikan ideallerinin peşinden koşmaya başlamasıyla birlikte | TED | أبي لم يكن بمفرده ومثل غيره، سعى أبي إلى تحقيق حلمه الأمريكي |
Bu yüzden tümör küçüldü. Virüs önce kanserin peşine düştü. | Open Subtitles | لهذا تقلص ورمها سعى الفيروس خلف الورم أولاً |
Bazı ödül avcıları kaçak bir köle olduğumu söyleyerek peşime düştü. | Open Subtitles | بعض صائدى الجوائز سعى ورائى ثم قلت سأهرب. |
Kendi ülkesi sınırları içinde daha güvende hisseden Castro Latin Amerika'nın geri kalan kısmına devrimi ihraç etmenin yollarını aradı. | Open Subtitles | ومع تواجده الآمن داخل بلده، سعى إلى تصدير الثورة لبقية دول أميركا اللاتينية |
Seni aradı çünkü senin de endişelerin olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | سعى لخروجكَ، لأنه علم أنّكَ فعلت ذلك أيضًا |
Artık masum değil ama. Bu gece neyin peşindeydi? | Open Subtitles | إنّه لم يعُد بريئًا، ما الذي سعى إليه الليلة؟ |
Eşinin ölümüne çok üzüldüm ama elimde senin peşinden gelen kişi hakkında bazı bilgiler var. | Open Subtitles | أسفي العميق على خسارتك، لكن لدي بعض المعلومات عن الشخص الذي سعى خلفك |
Bu adam ilk senin peşinden geldiyse, sonra ne oldu peki? | Open Subtitles | لو أنّ هذا الرجل سعى خلفكِ أوّلاً، ماذا إذن؟ |
çinli bir kadının peşinden gittiğini duymuştum. | Open Subtitles | لقد سمعت أنه سعى وراء سيده نبيله صينيه |
İki yıl önce, Tanık Koruma Programı'nda olan tanığın peşinden gitti. | Open Subtitles | منذ عامين سعى خلف شاهد عيان .... وإلى الأن لم يعثر على أثر للرجل |
Yani onun yerine ebeveynlerinin peşinden gitti. | Open Subtitles | لذلك سعى خلف والديها بدلاً عن ذلك |
Çünkü Arthur'un karısının peşinden gitti. Şimdi de geri döndü. | Open Subtitles | لأنّه سعى وراء زوجته وها قد عاد، لماذا؟ |
Kardeşini öldürmüş olabilecek herkesi eleyip senin peşine düştü. | Open Subtitles | من بين جميع الناس المشتبه بهم فى قتل أخيه، سعى وراءك أنت |
İlk önce masum denizcilerin peşine düştü sonrada yaşadığımız yerde bizim peşimizden geldi. | Open Subtitles | بدايةً، سعى خلف بحارة أبرياء، ثم خلفنا، حيث نعيش. |
- Belki birini soydu... o da intikam için peşine düştü. | Open Subtitles | -ربما لحق به شخص قد سرقه، و سعى خلف الانتقام منه |
Bir savcının peşine düştü. | Open Subtitles | سعى خلف المدّعي العام |
Seni aradı çünkü senin de endişelerin olduğunu biliyordu. | Open Subtitles | سعى لخروجكَ، لأنه علم أنّكَ فعلت ذلك أيضًا. |
On yıllarca, bir çokları onu yokedebilmek için aradı ama tümü başarısız oldu. | Open Subtitles | "على مدى عقود من الزمن،كان العديد سعى للقضاء عليه،وقد فشلوا جميعهم" |
Bazılarımız rahatlığı dışarıda aradı. | Open Subtitles | وبعضُنا سعى .لمساعدة خارجية للراحة |
İşte suçlumuz bunun peşindeydi Johnny K'in gizli zulası. | Open Subtitles | --إليكم ما سعى إليه الجاني مخبأ (جوني كاي) السري |
Bu yüzden Gorman Trina'nın peşindeydi. | Open Subtitles | لهذا السبب سعى (جورمان) خلف (ترينا) |